yaralamamak

listen to the pronunciation of yaralamamak
Türkçe - İngilizce
(neg. form of yaralamak ) not to bruise
yarala
gall
yarala
{f} hurting

I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings. - Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.

yarala
{f} injured

Ten people were slightly injured in the accident. - On kişi kazada hafif yaralandı.

No one else was injured. - Başka hiç kimse yaralanmadı.

yarala
injure

Máire was injured in an accident. - Máire bir kazada yaralandı.

The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured. - Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.

yarala
{f} gashed
yarala
{f} hurt

Jimmy was hurt in a traffic accident. - Jimmy bir trafik kazasında yaralandı.

Tom was hurt in a traffic accident. - Tom bir trafik kazasında yaralandı.

yarala
{f} gash
yarala
{f} wound

Many Union soldiers were killed or wounded. - Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.

Thousands were killed or wounded. - Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı

yarala
wounded

The soldier was wounded in the leg. - Asker bacağından yaralandı.

Thousands were killed or wounded. - Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı