duygusal%2Chissi

listen to the pronunciation of duygusal%2Chissi
Türkçe - Türkçe

duygusal%2Chissi teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Duygusal zeka
Duygusal zeka veya yaygın İngilizce ifade edilişiyle EQ (Emotional Quotient), bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama , sezinleme, yönetme ve yönlendirme yetisi, kapasitesi ve becerisinin ölçümünü tanımlamaktadır. Göreceli olarak yeni bir kavram olan duygusal zeka'nin tanımlanışı sürekli değişmekte ve güncellenmektedir. Bazı psikologlar, duygusal zeka ve duygusal bilgi olmak üzere iki ayrı terimin kullanılmasını tercih etmektedirler
duygusal
Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî
duygusal
Duygunun ağır bastığı, duygunun aşırı etkilediği (eser veya insan)
duygusal düşünme
Bilgiye dayalı düşünmenin karşısında, duygusal yaşamdan çıkan ve onunla belirlenen düşünme
Türkçe - İngilizce

duygusal%2Chissi teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

duygusal
emotional

Cats show emotional habits parallel to those of their owners. - Kediler sahiplerininkine paralel duygusal alışkanlıklar gösterir.

Tom has some emotional problems. - Tom'un birkaç duygusal problemi var.

duygusal
sentimental

Tom avoided listening to sad and sentimental love songs after he and Mary had split up. - O ve Mary ayrıldıktan sonra Tom üzücü ve duygusal aşk şarkılarını dinlemekten kaçındı.

Don't be so sentimental. - Bu kadar duygusal olmayın.

duygusal
romantic
duygusal yakınlık
affection
duygusal
supersensual
duygusal
soup
duygusal
supersensible
duygusal anlam
(Dilbilim) affective meaning
duygusal bir şekilde
sentimentally
duygusal boşalma
catharsis
duygusal boşalma
(Pisikoloji, Ruhbilim) abreaction
duygusal düzen
(Tıp) emotional regulation
duygusal gelişim
(Pisikoloji, Ruhbilim) emotional development
duygusal olarak
sentimentally
duygusal olarak
sensationally
duygusal olmak
be sentimental
duygusal sorunlar
(Pisikoloji, Ruhbilim) emotional problems
duygusal uyumsuzluk
affect
duygusal yakınlık
affiliation
duygusal zeka
emotional quotient
duygusal zeka
emotional intelligence
duygusal
susceptible
duygusal eğilim
emotional tendencies
duygusal
susceptive
duygusal
sensuous
duygusal
romantic, sentimental
duygusal
emotive
duygusal
sensational
duygusal
affective
duygusal
emotional; romantic, sentimental
duygusal
soulful
duygusal
feeling
duygusal alan
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective domain
duygusal alışkanlık
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective habituation
duygusal amnezi
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective amnesia
duygusal ayrılık
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective separation
duygusal açıdan
carnally
duygusal açıdan
sensually
duygusal aşk şarkısı
torch song
duygusal bağ
emotional tie
duygusal bağ
emotional bond
duygusal bireycilik
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective individualism
duygusal davranma
sentimentalisation
duygusal davranış
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective behaviors
duygusal donukluk
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective slumber
duygusal düzensizlik
affective disorder
duygusal etken
(Ticaret) affective component
duygusal eylem
(Pisikoloji, Ruhbilim) affectual action
duygusal eylem
emotional action
duygusal farklılık
chasm
duygusal gerilim
(Pisikoloji, Ruhbilim) emotional stress
duygusal halusinasyon
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective hallucination
duygusal hastalık
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective illness
duygusal ikirciklik
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective ambivalence
duygusal ilişkiler
emotional relations
duygusal katılık
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective rigidity
duygusal katılım
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective-commitment
duygusal kişi
sentimentalist
duygusal konulu
tear-jerker
duygusal kısıtlılık
(Politika, Siyaset) blunted affect
duygusal kıt akıllılık
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective feeble-mindedness
duygusal nesneler
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective objects
duygusal olarak bağlı olmama
noninvolvement
duygusal olmayan
unsensational
duygusal olmayan
(Konuşma Dili) hard-headed
duygusal ortalama
emotional mean
duygusal patlama
gust
duygusal psikoz
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective psychosis
duygusal rahatsızlık
emotional disturbance
duygusal rahatsızlık
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective disorder
duygusal refleks
(Tıp) affective reflex
duygusal spektrum
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective spectrum
duygusal süzgeç
(Dilbilim) affective filtering
duygusal sığlaşma
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective flattening
duygusal tarafsızlık
emotional neutrality
duygusal telkin
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective suggestion
duygusal tezat
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective contrast
duygusal tip
(Pisikoloji, Ruhbilim) feeling type
duygusal tıkanma
emotional blocking
duygusal uyum
emotional adaptation
duygusal uzaklaşma
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective withdrawal
duygusal yalnızlık
emotional loneliness
duygusal yoksunluk
(Pisikoloji, Ruhbilim) emotional deprivation
duygusal yönden
emotionally

Tom told me Mary was emotionally unstable. - Tom bana Mary'nin duygusal yönden kararsız olduğunu söyledi.

I don't know how to talk to emotionally distraught people. - Duygusal yönden perişan insanlarla nasıl konuşacağımı bilmiyorum.

duygusal zeka seviyesi
emotional intelligence level
duygusal zeka testleri
(Pisikoloji, Ruhbilim) emotional intelligence tests
duygusal çöküntü
(Tıp) emotional burnout
duygusal çöküntü psikozu
depressive psychosis
duygusal çöküş
emotional breakdown
duygusal ödömoni
(Pisikoloji, Ruhbilim) affective eudemonia
duygusal öğrenme
(Dilbilim,Pisikoloji, Ruhbilim) affective learning
aşırı duygusal
gooey
aşırı duygusal
histrionic
aşırı duygusal
slushy
aşırı duygusal
schmaltzy
aşırı duygusal
soppy
aşırı duygusal
treacly
aşırı duygusal
over sensitive
aşırı duygusal
syrupy
aşırı duygusal
mushy
aşırı duygusal
impressible
aşırı duygusal
impressionable
aşırı duygusal
slobbery
aşırı duygusal
supersensitive
aşırı duygusal kimse
softy
aşırı duygusal sözler
goo
aşırı duygusal sözler
slobber
aşırı duygusal üslup
syrup
aşırı duygusal üslup
sirup
aşırı duygusal şey
treacle
mırıldanır gibi duygusal şarkılar söyleyen şarkıcı
crooner