Türkçe - İngilizce
dosdoğru teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- straight
The dog went straight for the postman.
-Köpek postacı için dosdoğru gitti.
He came straight up to me.
-O, dosdoğru bana doğru geldi.
- fair
- Righteous
- fairly
- perfectly correct
- correct, honest; straight ahead, directly
- right ahead
If blaming me makes you feel better, go right ahead.
-Beni suçlamak seni daha iyi hissettiriyorsa, dosdoğru git.
- directly
- right
If blaming me makes you feel better, go right ahead.
-Beni suçlamak seni daha iyi hissettiriyorsa, dosdoğru git.
It's coming right at us!
-Dosdoğru bize geliyor!
- right on
- straight ahead
Tom sat alone, staring straight ahead.
-Tom dosdoğru bakarken tek başına oturuyordu.
- honest
- correct
- four
- dead ahead
- direct
- square
- as the crow flies
- straight as a die
- smackdab
- straightaway
- plumb
- spang
- slap
- dosdoğru gitmek
- to go straigh ahead, to follow one's nose
- doğru doğru dosdoğru .... The exact truth
- (of the matter) is that
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
dosdoğru teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Çok doğru
- Sağa sola sapmadan: "Dosdoğru dayımın karşısına geçerek bağırdım."- P. Safa
- Sağa sola sapmadan
dosdoğru
Heceleme
dos·doğ·ruResimler
Geçmiş
Favoriler