Clearly, it's a fraud.
 - Açıkçası bu bir dolandırıcılık.
She is guilty of fraud.
 - O dolandırıcılıktan suçludur.
Honesty is a beggar on crutches; roguery is a princess with a crown.
 - Dürüstlük koltuk değneği üzerinde bir dilenci; dolandırıcılık taçlı bir prensestir.
Honesty is a beggar on crutches; roguery is a princess with a crown.
 - Dürüstlük koltuk değneği üzerinde bir dilenci; dolandırıcılık taçlı bir prensestir.
He's always involved in scams.
 - O hep dolandırıcılıkla uğraşıyor.