Bacon and eggs is his order.
- Onun siparişi pastırma ve yumurtadır.
You know that I don't like eggs.
- Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun.
The shell of an egg is easily broken.
- Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.
My daughter likes egg yolks.
- Kızım yumurta sarısını seviyor.
Egg yolk is one of the major sources of vitamin A.
- Yumurta sarısı önemli A vitamini kaynaklarından biridir.
Cows give us milk, and hens eggs.
- İnekler bize süt verir, ve tavuklar yumurtalar.
You know that I don't like eggs.
- Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun.
Do you want fried eggs with bacon for breakfast?
- Kahvaltı için domuz pastırmalı sahanda yumurta istiyor musun?
For my breakfast today: fried egg on toast with cheese.
- Bugünkü kahvaltım: peynirli tost üzerine sahanda yumurta.
Tom threw a rotten egg at Mary.
- Tom Mary'ye bir çürük yumurta attı.
Did you know that rotten eggs float?
- Çürük yumurtaların yüzdüğünü biliyor muydun?