Bacon and eggs is his order.
- Onun siparişi pastırma ve yumurtadır.
What came first? The egg or the hen?
- Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu?
The shell of an egg is easily broken.
- Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.
Is eating egg yolks really that unhealthy?
- Yumurta sarısı yemek gerçekten o kadar sağlıksız mi?
Fold the egg whites into the egg yolks.
- Yumurta beyazlarını yumurta sarısının içine katlayın.
You know that I don't like eggs.
- Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun.
Cows give us milk, and hens eggs.
- İnekler bize süt verir, ve tavuklar yumurtalar.
My son does not like fried egg.
- Oğlum sahanda yumurtayı sevmez.
Do you want fried eggs with bacon for breakfast?
- Kahvaltı için domuz pastırmalı sahanda yumurta istiyor musun?
Last one in is a rotten egg.
- Sona kalan çürük yumurta.
Tom threw a rotten egg at Mary.
- Tom Mary'ye bir çürük yumurta attı.