work, a job, (as a verb), to work, to toil

listen to the pronunciation of work, a job, (as a verb), to work, to toil
Englisch - Türkisch

Definition von work, a job, (as a verb), to work, to toil im Englisch Türkisch wörterbuch

for
süresince

İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim. - I waited for the bus in the snow as long as two hours.

for
elverişli

Bu yer yüzmek için elverişli. - The place is convenient for swimming.

for
(Bilgisayar) bu öğe için
for
yoluna

Senin için onun yoluna gireceğini umuyorum, Tom. - I hope it works out for you, Tom.

for
(bağlaç) dolayı, nedeniyle, çünkü, zira
for
karşılığında

Tom yaptığı bütün iş karşılığında ne alıyor? - What does Tom get in return for all the work he's done?

Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım. - I bought him a drink in return for his help.

for
yüzünden

Onu, hataları yüzünden daha az sevmiyorum. - I do not love him the less for his faults.

Bir haftadır grip yüzünden yataktayım. - I've been laid up with flu for the last week.

for
şerefine
for
zarfında
for
-den dolayı
for
nedeniyle

Aramızda kalsın, o rüşvet nedeniyle görevden alındı ​​. - Between ourselves, he was dismissed for bribery.

O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi. - He was sent to jail for murder.

for
{e} karşı

Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız. - We must provide food and clothes for the victims.

Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar. - Fortunately they had no storms on the way.

for
{e} uygun

Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil. - This ship is not fit for an ocean voyage.

Bu oda uyumak için uygun değil. - This room is not suitable for sleeping.

for
{e} doğru

Güneş batarken, hepimiz eve doğru hareket ettik. - The sun having set, we all started for home.

Biz, onun bu iş için doğru adam olduğunu keşfettik. - We've found him to be the right man for the job.

for
{e} yönünde
for
adına

Babasının adına toplantıya katıldı. - He attended the meeting for his father.

Tom adına çok mutluyum. - I'm very happy for Tom.

for
namına
for
{e} için, -e
Englisch - Englisch
for