widespread or extensive

listen to the pronunciation of widespread or extensive
Englisch - Türkisch

Definition von widespread or extensive im Englisch Türkisch wörterbuch

extended
{s} geniş

Seyahatimi Sendai'den Aomori'ye kadar genişlettim. - From Sendai I extended my journey to Aomori.

Asla genişletilmiş garantiler almayın. - Never buy extended warranties.

extended
(İnşaat) uzatılmış
extended
dışarıda
extended
uzamış
extended
(Havacılık) açık
extended
(Havacılık) açılmış
extended
temdit edilmiş
extended
süresi uzatılmış
extended
{f} uzat

Tom kalışını üç gün uzattı. - Tom extended his stay by three days.

Toplantıyı on dakika daha uzattık. - We extended the meeting another 10 minutes.

extended
Kapsamlı, uzatılmış, uzamış, uzun, genişletilmiş, yayılmış, geniş, büyük
extended
genişletilmiş

Asla genişletilmiş garantiler almayın. - Never buy extended warranties.

DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor. - The DVD contains deleted and extended scenes.

extended
{s} büyük
extended
{s} büyütülmüş
extended
{f} genişlet: adj.genişletilmiş
extended
{s} uzun

Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır. - If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.

extended
{s} uzatılan
extended
{s} uzayan
extended
(sıfat) uzatılan, uzayan, uzun, büyütülmüş, genişletilmiş, yayılmış, geniş, büyük
extended
{f} uzat: adj.uzatılmış
Englisch - Englisch
extended
widespread or extensive

    Silbentrennung

    wide·spread or ex·ten·sive

    Türkische aussprache

    waydspred ır îkstensîv

    Aussprache

    /ˈwīdˈspred ər əkˈstensəv/ /ˈwaɪdˈsprɛd ɜr ɪkˈstɛnsɪv/
Favoriten