Her ne zaman o çayevine gitsem, patron beni karşılamak için dışarıya gelir.
- Whenever I walk by that teahouse, the boss always comes out to welcome me.
Arkadaşlarını karşılamak için kapıya gitti.
- She went to the door to welcome her friends.
Lütfen Bay Nomura'yı karşılamama yardım edin.
- Please help me welcome Mr. Nomura.
Kalabalıki ailem bana sıcak bir karşılama yaptı.
- My host family gave me a hearty welcome.
Aday desteğimizi hoş karşılamadı.
- The candidate did not welcome our support.
Onların sıcak karşılamaları beni mutlu etti.
- The warmth of their welcome made me happy.
Yapıcı eleştiri her zaman sıcak karşılamadır.
- Constructive criticism is always welcome.
Makineye hoş geldiniz.
- Welcome to the machine.
Kulübümüze hoş geldiniz.
- We welcome you to our club.
Onun için bir hoş geldin partisi düzenledik.
- We had a welcome party for her.
Makineye hoş geldiniz.
- Welcome to the machine.
Benimle Boston'a gelmekte serbestsin.
- You're welcome to come with me to Boston.
Bostonlu arkadaşların da istenilenden daha çok bu gece partime gelecekler.
- Your friends from Boston are more than welcome to come to my party tonight, too.
Şirket, ürünlerini kullanan tüketicilerin geri bildirimlerini memnuniyetle karşılıyor.
- The company welcomes feedback from consumers who use their products.
Önerileri memnuniyetle karşılıyoruz.
- We welcome submissions.
Anahtarı paspasın altında ve yakındaki saksının içinde aradım.
- I looked for the key under the welcome mat and in the nearby flower pot.
Kapının önünde bir paspas vardı.
- There was a welcome mat in front of the door.
Nereye gidersen git iyi karşılanacaksın.
- No matter where you go, you will be welcomed.
Tom'un iyi karşılanacağını sanmıyorum.
- I don't think Tom would be welcomed.
Karşılama komitesi nerede?
- Where's the welcoming committee?
Lütfen Tom'u karşılamam da bana yardım et.
- Please help me in welcoming Tom.
Karşılama komitesi nerede?
- Where's the welcoming committee?
Lütfen Tom'u karşılamam da bana yardım et.
- Please help me in welcoming Tom.
Senin çok davetkar bir tebessümün var.
- You have a very welcoming smile.
Mary'nin çok davetkar bir tebessümü var.
- Mary has a very welcoming smile.
Bize katılmak için buyrun.
- You're welcome to join us.
Bana katılmak için buyrun.
- You're welcome to join me.
We welcome suggestions for improvement.
I felt so welcomed at your party last night.
... turned off at this time. Thank you, good morning, and welcome. Please ...
... YouTube right now, welcome to the sixth annual Google I/O. ...