The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
- Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.
Put your plan into practice as soon as possible.
- Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.
Communism is the system practiced in the Soviet Union.
- Komünizm, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde uygulanmış sistemdir.
Can we apply this rule in this case?
- Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
This rule cannot be applied in every case.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
Science can be dangerous when applied carelessly.
- Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
- Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
It's a plan to implement.
- Bu uygulamak için bir plan.
Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
Soldiers must carry out their orders.
- Askerler onların emirlerini uygulamak zorundadır.
It was difficult to carry out the plan.
- Planı uygulamak zordu.
The laws were very difficult to enforce.
- Yasaları uygulamak çok zordu.