Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi.
- Lincoln said troops were needed.
Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
- The arrival of the troops led to more violence.
O, bizim birliklerin komutanıdır.
- He is commander of our troops.
Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.
- Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
- The arrival of the troops led to more violence.
Askeri kuvvetler resmi geçit yaptı.
- The troops marched past.
Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
- The arrival of the troops led to more violence.
Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi.
- Lincoln said troops were needed.
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
- The United Nations sent troops to intervene in the conflict.
Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.
- Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.
There are 10,000 troops in Iraq.
... wanted to do to see the troops, of course. ...
... Afghanistan visiting some troops there. ...