to come together by mutual approach; esp

listen to the pronunciation of to come together by mutual approach; esp
Englisch - Türkisch

Definition von to come together by mutual approach; esp im Englisch Türkisch wörterbuch

meet
buluşmak

Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı. - It was awesome to meet you in real life!

Tom Mary ile yeniden buluşmak için istekli. - Tom is eager to meet Mary again.

meet
{f} tanışmak

O seninle tanışmak istiyor. - He wants to meet you.

Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün! - Everyone wants to meet you. You're famous!

meet
{i} yarışma

Yarın atletik yarışmaya katılmamız gerekiyor. - We are supposed to take part in the athletic meet tomorrow.

Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir. - The athletic meet is an annual event.

meet
-e rastlamak
meet
ile karşılaşmak
meet
yüzyüze gelmek
meet
ödemek (masraf/borç vb'ni)
meet
tatmin etmek
meet
buluş

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet him at the coffee shop.

Paris'te onunla buluşma şansım vardı. - I had a chance to meet him in Paris.

meet
yerine getirmek
meet
rastlamak

Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir. - It's rare to meet nice people like you.

Boston'a gelmemin nedeni, evlenmeyi umduğum kadına rastlamaktır. - The reason I came to Boston is to meet the woman I hope to marry.

meet
doyurmak
meet
karşılama

Ben sizinle karşılamaya can atıyorum. - I've been anxious to meet you.

Beni istasyonda karşılamayı unutma. - Do not forget to meet me at the station.

to come together
araya gelip
meet
karşı karşıya gelmek
meet
dokunmak
meet
değmek
meet
rast gelmek
meet
buluşma

Paris'te onunla buluşma şansım vardı. - I had a chance to meet him in Paris.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet her at the coffee shop.

meet
(isim) karşılaşma, yarışma
Englisch - Englisch
meet
to come together
compound
to come together by mutual approach; esp
Favoriten