to cause something to become bigger, especially cultivate plants

listen to the pronunciation of to cause something to become bigger, especially cultivate plants
Englisch - Türkisch

Definition von to cause something to become bigger, especially cultivate plants im Englisch Türkisch wörterbuch

grow
büyümek

Büyümek istiyorsan, çok süt içmek zorundasın. - If you want to grow up, you have to drink a lot of milk.

İyi büyümek için, bu bitkilerin çok fazla nem içermeyen toprağa ihtiyacı var. - In order to grow well, these plants need soil that does not contain too much moisture.

grow
{f} yetişmek

Bitkilerin yetişmek için güneş ışığına ihtiyacı var. - Plants need sunlight to grow.

grow
{f} dönüşmek
grow
(Kimya) büyüme

Uluslararası satışlarımız büyümeye, Toyo Computer adını dünya çapında iş dünyasına getirmeye devam ediyor. - Our international sales continue to grow, bringing the name of Toyo Computer into businesses world-wide.

Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır. - The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.

grow
{f} uzatmak

Bu kalın bıyığı uzatmak uzun zamanımı aldı. - Growing this thick mustache has taken me quite a while.

Tom, bütün yaz sakal uzatmaktadır. - Tom has been growing a beard all summer.

grow
(saç/sakal/bıyık/vb.) uzatmak
grow
olmak

Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye. - Eat your vegetables so that you will grow up to be big and strong.

Büyüdüğünde ne olmak istersin? - What do you want to be when you grow up?

grow
yetiştirmek

Sami, Kosta Rika'ya gitmek ve muz yetiştirmek istiyordu. - Sami wanted to go to Costa Rica and grow bananas.

Burada yiyecek yetiştirmek zor. - It's difficult to grow food here.

grow
(bitki/vb.) yetişmek
grow
çoğalmak
grow
bir kimseyi kendine ısındırma
grow
{f} (grew, --n)
grow
{f} lemek
grow
{f} lenmek
grow
(Tıp) Büyümek, gelişmek, çıkmak
grow
(fiil) büyümek, gelişmek, yetişmek, yetiştirmek, büyütmek, üretmek, uzatmak, bırakmak, dönüşmek, lenmek, leşmek, lemek
grow
{f} (bitki/sebze/meyve) yetiştirmek; yetişmek
grow
{f} büyümek; gelişmek; artmak
grow
{f} gelişmek
grow
hası1 etmek
Englisch - Englisch
grow

He grows peppers and squash each summer in his garden.

to cause something to become bigger, especially cultivate plants

    Silbentrennung

    to cause some·thing to be·come bigger, es·pe·cial·ly cul·ti·vate plants

    Aussprache

Favoriten