Çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünmek zorundayız.
- We must think of our children and grand-children.
Bizi bir takım olarak düşünmek istiyorum, Tom.
- I'd like to think of us as a team, Tom.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
- When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Oğlumun hâlâ hayatta olduğunu düşünmek elimde değil.
- I cannot help thinking that my son is still alive.
Sadece zayıf olduğumu düşünen insanlara sahip olmak istemiyorum.
- I just don't want to have people thinking I'm weak.
Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
- The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.
Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
- What do you think of the original plan?
İki kişi onu kızları olarak düşünüyor.
- Two people think of her as their daughter.
Bu insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of these people?
Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
- What do you think of the original plan?
Bu makale düşüncemi etkileyecek.
- This article will affect my thinking.
Kitabı konu üzerindeki bütün düşüncelerini barındırıyor.
- His book incorporates all his thinking on the subject.
Ben küçük esprileri seviyorum ve senin şeyler üzerinde düşünceni ve görüşlerini oldukça kıskanıyorum.
- I love our little jokes and I'm quite jealous of your thinking and views on things.
Garson kız onun ona daha fazla bahşiş bırakacağını düşünerek Tom'la kırıştırıyordu.
- The waitress flirted with Tom thinking that he'd leave her a larger tip.
O bütün zamanını erkek çocuklarını düşünerek geçirir.
- She spends all her time thinking about boys.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
- When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Bu fikirler düşünme tarzımıza yabancı.
- Those ideas are alien to our way of thinking.
Ben iki haftadır yeni projemiz hakkında düşünüyorum. Fakat iyi bir fikir sunamadım.
- I had been thinking about our new project for two weeks, but I couldn't come up with a good idea.
Neden her şey hakkında düşünmek zorundayım?
- Why do I have to think of everything?
... So even then you were thinking of trying ...
... I met a couple in Appleton, Wisconsin, and they said, we're thinking of dropping our ...