Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
- Some board members questioned his ability to run the corporation.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Tom panonun boyunu ölçtü.
- Tom measured the length of the board.
Aşırı yüklenmiş güç panoları bir yangın tehlikesi olabilir.
- Overloaded power boards can be a fire hazard.
Uçağa binmek için A tuşuna basın.
- To board the airship, press A.
Bu gemiye binmek için izin alabilir miyim?
- May I have permission to board this ship?
O, tahtaya bir çivi çaktı.
- He drove a nail into the board.
Tahtaya bir not yapıştır.
- Stick a notice on the board.
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
- Mike is the only man on the board.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Lütfen bana biniş kartınızı gösterir misiniz?
- Could you please show me your boarding pass?
Biniş kartınızı görebilir miyim?
- May I see your boarding pass, please?
Ucuz bir pansiyon tavsiye edebilir misin?
- Could you recommend a cheap boarding house?
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Saat kaçta binmeye başlarsınız?
- What time do you start boarding?
Tom Tokyo'ya giden bir trene bindi.
- Tom boarded a train bound for Tokyo.
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Ere long with like againe he boorded mee, / Saying, he now had boulted all the floure .
Room and board.
We have to wait to hear back from the board.
... The global game board has been set, and we are now ready to play. ...
... going to bring rates down across the board for everybody, but I'm going to limit deductions ...