karton

listen to the pronunciation of karton
Türkisch - Englisch
cardboard

These cardboard boxes are fragile. - Bu karton kutular narindir.

Tom rolled up the poster and put it into a cardboard tube. - Tom posteri sardı ve karton bir tüpün içine koydu.

board
(Tekstil) point paper
felt
pasteboard
pasteboard, cardboard; (sigara) carton
paperboard
carton

For my summer homework, I'll try to create a big object with milk cartons. - Benim yaz ödevi için, ben süt kartonları ile büyük bir nesne oluşturmaya çalışacağım.

For my summer homework, I'll try to create something big with milk cartons. - Yaz ev ödevim için süt kartonlarıyla büyük bir şey yaratmaya çalışacağım.

card board
card

These cardboard boxes are fragile. - Bu karton kutular narindir.

Cardboard boxes rip easily. - Karton kutular kolayca yırtılırlar.

karton kapaklı kitap
paperback

The paperback version is cheaper. - Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.

karton ciltli kitap
paperback
karton kalıp
(İnşaat) paper form
karton kapaklı
paperback
karton kapaklı (kitap)
soft-cover
karton kutu
box

Tom reached into the cardboard box and pulled out a photo album. - Tom karton kutuya uzandı ve bir fotoğraf albümü çıkardı.

Cardboard boxes rip easily. - Karton kutular kolayca yırtılırlar.

karton kutu
case
karton bitüme
bitumen sheet
karton bobinleri
(Matbaacılık, Basımcılık) board spools
karton boru
cardboard tube
karton cilt
(Kitap) binding in boards
karton cilt
(Kitap) cardboard covered book
karton conta
cardboard gasket
karton değiştirme
carton change switch
karton hoperi
carton hopper
karton kapak cover
(of a paperback book)
karton konumlayıcı
carton positioner
karton kulu
carton
karton kutu
carton

Tom took the eggs out of the carton one by one. - Tom yumurtaları karton kutudan birer birer çıkardı.

There are eggs in the carton. - Karton kutuda yumurtalar var.

karton kutu
carton, box
karton kutu
cardboard box

Cardboard boxes rip easily. - Karton kutular kolayca yırtılırlar.

Tom entered the conference room, carrying a large cardboard box full of documents. - Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu.

karton masuraları
(Matbaacılık, Basımcılık) board spools
karton mukavva kutu
cardboard box
karton patlama dayanımı
bursting strength of board
karton perdahlama kalenderleri
(Matbaacılık, Basımcılık) board glazing calendars
karton sigara kutusu
hard pocket
karton yok
infeed jam
bristol karton
(Matbaacılık, Basımcılık) bristol board
oluklu (saç/karton vb)
corrugated
oluklu karton
(Matbaacılık, Basımcılık) corrugated board
emprenye karton
(Matbaacılık, Basımcılık) impregnated board
konteynır karton
(Matbaacılık, Basımcılık) container board
oluklu karton
corrugated paper
oluklu karton kap
corrugated container
oluklu karton kapak
corrugated cardboard cover
oluklu karton kutu
corrugated paper box
oluklu karton levha
corrugated cardboard sheet
oluklu karton levha
corrugated paper board
oluklu karton rulosu
corrugated cardboard roll
oluklu karton tabla
corrugated cardboard pan
oluklu karton tampon
corrugated board pad
oluklu karton veya mukavva
corrugated paper
oluklu karton yastık
corrugated cardboard cushion
prese yağlı karton
pressboard
yaka karton etiketi
(Tekstil) collar tag
Türkisch - Türkisch
Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt
Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart: "Benim karton bir türlü dolmuyor, yanımdakinin üçü kaldı, karşımdaki bir tane bekliyor."- R. H. Karay
On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj
Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart
Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film
Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakın yerleştirildiği ciltli büyük defter
mukavva

Mukavva, kağıttan daha mukavemetlidir. - Karton, kağıttan daha sağlamdır.

karton
Favoriten