I will only buy the car if they repair the brakes first.
- Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
This car needs repairing.
- Bu arabanın tamire ihtiyacı var.
I had to fix the toaster.
- Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
How much will it cost to fix the car?
- Arabayı tamir etmek kaça mal olacak?
It took me several hours to mend it.
- Onu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
It cost a lot of money to repair the car.
- Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.
It cost me 5,000 yen to repair my bicycle.
- Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu.
Can you fix it temporarily?
- Geçici olarak tamir edebilir misin?
Will you send someone to fix it as soon as possible?
- Mümkün olduğunca kısa sürede onu tamir etmesi için birini gönderir misin?
Your shoes want mending.
- Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor.
Mary is mending the carpet.
- Mary halıyı tamir ediyor.
I got Tom to mend my shoes.
- Tom'a ayakkabılarımı tamir ettirdim.
How soon can I have my shoes mended?
- Ne kadar sürede ayakkabılarımı tamir ettirebilirim?
Ted is good at fixing watches.
- Ted saatleri tamir etmede iyidir.
I am fixing the clock.
- Saati tamir ediyorum.
This broken vase is irreparable.
- Bu kırık vazo tamir edilemez.