Bisikletimin patlak bir lastiği vardı, bu yüzden yedi trenini kaçırdım.
- My bicycle had a flat tire, so I missed the seven o'clock train.
Bisikletimin arka tekerleği patlak.
- The rear tire of my bicycle is flat.
O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.
İşitebilmek için önde oturdu.
- He sat in the front so as to be able to hear.
... became flat. ...
... To the extent that you can keep things that are as flat ...