sanatı

listen to the pronunciation of sanatı
Türkisch - Englisch
declamation
A set or harangue; declamatory discourse
Pretentious rhetorical display, with more sound than sense; as, mere declamation
The act or art of declaiming; rhetorical delivery; haranguing; loud speaking in public; especially, the public recitation of speeches as an exercise in schools and colleges; as, the practice declamation by students
{n} discourse, harangue, speech
a speech recited or intended for recitation from memory in public
vehement oratory recitation of a speech from memory with studied gestures and intonation as an exercise in elocution or rhetoric
vehement oratory
{i} formal declaration; formal speech
recitation of a speech from memory with studied gestures and intonation as an exercise in elocution or rhetoric
sanat
art

Great artists have no country. - Büyük sanatçıların vatanı yoktur.

Life is not an exact science, it is an art. - Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.

sahne sanatı
(Muzik) histrionics
savaş sanatı
the trade of war
şiir sanatı
poetry
sanat
art; craft, trade; skill, ability
bilgisayar sanatı
computer art
ebru sanatı
marbling art
etkili konuşma sanatı
eloquence
ingiliz sanatı
british art
lojistik sanatı
logistics
resim sanatı
drawing
sanat
workmanship
sanat
ability
sanat
skill

The skilled craftsman restored the shattered vase piece by piece. - Yetenekli sanatkâr parçalanmış vazoyu parça parça restore etti.

Homer has taught all other poets the art of telling lies skillfully. - Homer diğer bütün şairlere ustaca yalan söyleme sanatını öğretti.

sanat
(Ticaret) business

A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen. - Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.

söz sanatı
rhetoric
tiyatro sanatı
(Tiyatro) dramaturgy
tiyatro sanatı ile ilgili
drama
video sanatı
video art
yunan sanatı
greek art
sanat
trade
el sanatı
Handicraft
gizli su kaynakları bulma sanatı
The art of finding hidden water sources
hat sanatı
Calligraphy
konuşma sanatı
Elocution, eloquence, declamation
sanat
of art
alman sanatı
germanism
alman sanatı
Germanity
askerlik sanatı ve bilimi
(Askeri) military art and science
ağaç budama sanatı
topiary
bale eserleri yazma sanatı
choreography
bale sanatı
choreography
bellek sanatı
(Pisikoloji, Ruhbilim) arts of memory
budama sanatı
topiary
cam sanatı
glassblowing
denizci sanatı
(Askeri) nautical art
devlet idaresi sanatı
statesmanship
dram sanatı
dramaturgy
dramatize etme sanatı
theatrics
el sanatı
handcraft
etkili konuşma sanatı
rhetoric

This argument is pure rhetoric. - Bu tartışma etkili konuşma sanatından başka bir şey değil.

film çekme sanatı
cinematography
gemici sanatı
(Askeri) nautical art
grafik sanatı
graphics
grafik sanatı
commercial art
grafik sanatı
graphic arts
gravür sanatı
woodcutting
gravür sanatı
woodcut
gravür sanatı
engraving
gösteri sanatı
showmanship
güzel söz söyleme sanatı
eloquence
güzel yazı sanatı
calligraphy
halk sanatı
folk art
hat sanatı ile ilgili
graphic
hitabet sanatı
art of delivering speech
hitabet sanatı
a glib tongue
hitabet sanatı
rhetoric
hitit sanatı
hittite art
hristiyan sanatı ve sembolizm
christian art and symbolism
japon kağıt katlama sanatı
origami
japon çiçek düzenleme sanatı
ikebana
konuşma sanatı
elocution
konuşma sanatı
eloquence
konuşma sanatı
declamation
mantıksal konuşmaları yürütme sanatı
dialectic
mezmur okuma sanatı
psalmody
nazım sanatı
versification
pre-columbian sanatı
pre-columbian art
pueblo sanatı
pueblo art
resim sanatı
pictorial art
rokoko sanatı
rococa art
sanat
artifice
sanat
craft, trade, or skill
sanat
craft

Craft must have clothes, but truth loves to go naked. - El sanatının giysisi olmalı, ama gerçek çıplak gitmeyi seviyor.

The skilled craftsman restored the shattered vase piece by piece. - Yetenekli sanatkâr parçalanmış vazoyu parça parça restore etti.

sanat
artistry, artistic quality
sanat
craftsmanship, artisanry, craft, skill
sanat
profession
sanat
ics
sanat
address
sanat
occupation
sinema sanatı
the cinema
tahtayı yakarak işleme sanatı
pyrography
tefsir sanatı
exegetics
tiyatro sanatı
drama
tiyatro sanatı
histrionics
yapı sanatı
tectonics
yazı yazma sanatı
pencraft
yemek pişirme sanatı
gastrology
yemek pişirme sanatı
cuisine
yemek pişirme sanatı
culinary art
yemek sanatı
gastronomy
çıkartma sanatı
decal
çıkartma sanatı
decalcomania
öğretme sanatı
didactics
ışık ve gölge sanatı
(resim) chiaroscuro
şiir sanatı
poetics
şiir sanatı
versification
Türkisch - Türkisch

Definition von sanatı im Türkisch Türkisch wörterbuch

arazi sanatı
(Sanat) Land art, 1960’ların sonunda ABD’de ortaya çıkmış, 1970’lerde tüm batı ülkelerini etkilemiş avant-garde sanat türüdür. Çağdaş sanatın non–art veya anti-form hareketleri içinde yer alan Land art akımı hiçbir sanatsal -izm ile açıklanamaz. Bu akım, doğanın geniş alanlarına insan müdahalesi olarak düşünülebilir. Taş, toprak ve birçok doğal malzemenin kullanılmasıyla gerçekleştirilen bu sanatta, çok çeşitli uygulama biçimleri vardır, örneğin doğada hendekler açma, toprağa gömme, galeri mekanı içinde toprak, gübre, taş ya da insan ürünü çevresel nesneler…
Sanat
(Osmanlı Dönemi) NI'ME
güzel yazı sanatı
Harflere güzel biçimler vererek yazma sanatı, hüsnühat, kaligrafi
sanat
Bir şey yapmadan gösterilen ustalık
sanat
Zanaat
sanat
Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık
sanat
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım: "Caz ve caz havaları ne yazık ki bizim çok verimli o millî halk sanatımızı da baltaladı."- R. H. Karay
sanat
Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü
sanat
Bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık: "Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi."- T. Buğra
sanat
Yaratıcı insan etkinliği
sanat
Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım
tahnit sanatı
İçi doldurulmuş süs hayvanı maketi yapma sanatı
temaşa sanatı
Oyun, temsil, piyes, tiyatro, sahne sanatları
Englisch - Türkisch

Definition von sanatı im Englisch Türkisch wörterbuch

hat sanatı
Calligraphy
sanatı
Favoriten