Definition von repair- im Englisch Türkisch wörterbuch
- <span class="word-self">repairspan>
- tamir
Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
- I will only buy the car if they repair the brakes first.
Saatimi John'a tamir ettireceğim.
- I am going to have my watch repaired by John.
- <span class="word-self">repairspan>
- onarım
Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
- My house needs major repairs.
Cookie'nin evi onarımdadır.
- Cookie's house is under repair.
- <span class="word-self">repairspan>
- tamirat
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
- <span class="word-self">repairspan>
- onarmak
Mary büyüyen bir erkek fatmaydı ve arabaları ve traktörleri onarmaktan hoşlanıyordu.
- Mary was a tomboy growing up and liked to repair cars and tractors.
Çamaşır makinesini onarmak mümkün müdür?
- Is it possible to repair the washing machine?
- <span class="word-self">repairspan>
- tamir etmek
Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.
- It cost a lot of money to repair the car.
Onu tamir etmek yaklaşık 2000 yene mal olacak.
- It will cost about 2000 yen to repair it.
- <span class="word-self">repairspan>-pit
- tamir çukuru
- <span class="word-self">repairspan>
- {f} tamir et
Saatimi John'a tamir ettireceğim.
- I am going to have my watch repaired by John.
Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I hired a professional to repair the stove.
- <span class="word-self">repairspan>
- {i} hal
- <span class="word-self">repairspan>
- {f} gitmek
- construction <span class="word-self">repairspan>
- (İnşaat) yapım onarımı
- defect <span class="word-self">repairspan>
- arıza onarım
- <span class="word-self">repairspan>
- düzeltmek
- <span class="word-self">repairspan>
- tamir yapmak
- <span class="word-self">repairspan>
- yapmak
Tamir için ödeme yapmak zorunda kalacaksın.
- You're going to have to pay for the repair.
Bu evin çok fazla onarıma ihtiyacı var, onu yıkmak ve yenisini yapmak daha kolay olacaktır.
- This house needs so many repairs, it would be easier to tear it down and build a new one.
- <span class="word-self">repairspan> kit
- onarım kiti
- road <span class="word-self">repairspan>
- yol yapımı
- road <span class="word-self">repairspan>
- yol tamiri
- ship <span class="word-self">repairspan>
- (Ticaret) gemi tamiri
- undergo <span class="word-self">repairspan>
- onarım geçirmek
- undergo <span class="word-self">repairspan>
- onarım görmek
- mean <span class="word-self">repairspan> time
- ortalama onarım zamanı
- mean time to <span class="word-self">repairspan>
- ortalama onarım zamanı
- <span class="word-self">repairspan>
- {f} yamamak
- <span class="word-self">repairspan>
- (hatayı) düzeltmek
- <span class="word-self">repairspan>
- gidermek
- <span class="word-self">repairspan> kit
- tamir takımı
- <span class="word-self">repairspan> shop
- tamirci dükkânı
Sami tamirci dükkanındaydı.
- Sami was at the repair shop.
- <span class="word-self">repairspan> shop
- tamirci dükkanı
Sami tamirci dükkanındaydı.
- Sami was at the repair shop.
- <span class="word-self">repairspan> time
- onarım zamanı
- replacement <span class="word-self">repairspan>
- değiştirme / onarım
- under <span class="word-self">repairspan>
- onarımda
- <span class="word-self">repairspan>
- {f} telâfi etmek
- <span class="word-self">repairspan>
- {f} zararını ödemek
- <span class="word-self">Repairspan>
- tamiri
- dent <span class="word-self">repairspan> technician
- kaporta tamircisi
- forward <span class="word-self">repairspan> system
- ileri tamir sistemi
- guarantee <span class="word-self">repairspan>
- garanti tamir
- maintenance and <span class="word-self">repairspan>
- bakım ve onarım
- railway <span class="word-self">repairspan> workshop
- demiryolu onarım atölyesi
- <span class="word-self">repairspan>
- {i} durum
- <span class="word-self">repairspan>
- {f} çekilmek
- <span class="word-self">repairspan>
- {i} barınak
- <span class="word-self">repairspan>
- {i} sığınak
- <span class="word-self">repairspan>
- şifa verme
- <span class="word-self">repairspan>
- onarm
- <span class="word-self">repairspan> delay time
- onarım gecikmesi zamanı
- self <span class="word-self">repairspan>
- kendini onarmak
- system <span class="word-self">repairspan>
- sistemini tamir etmek
- under <span class="word-self">repairspan>
- onarım altında
- windshield <span class="word-self">repairspan> products
- araba on camı tamir ürünleri
- aircraft <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) UÇAK TAMİRİ: Bir uçağın veya bazı uçak parçalarının yeniden hizmet görebilecek hale getirilmesi. Ayrıca bakınız: "aircraft rectification"
- aircraft <span class="word-self">repairspan>
- (Havacılık) uçak onarım
- aircraft <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) uçak tamiri
- airfield damage <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) HAVAALANI HASAR ONARIMI: Nükleer olmayan bir taarruzdan sonra hava alanının yeniden faal duruma getirilmesi için gerekli olan ve aşağıdakileri de içine alan bir dizi faaliyet; a. Hasar Değerlendirmesi ve gerekli onarım işlerinin tayini için keşif; b. Patlayıcı maddelerin temizlenmesi; c. Manevra sahaları ve gidiş geliş yolları gibi az kullanılan yüzeylerin onarımı; d. Hava harekatının idaresi için çok önemli olan tesis ve imkanların onarımı. ADR olarak da anılır
- army railroad <span class="word-self">repairspan> shop
- (Askeri) ASKERİ DEMİRYOLU TAMİRHANESİ: Kara kuvvetlerinin mülkiyeti altında bulunan demiryolu malzemesinin, ulaştırma bakanlığı talimatı dahilinde, ana bakımlarının yapıldığı yer
- base <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) ANA TAMİR: Bak. "Depot repair"
- battle damage <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) muharebe hasar onarımı
- be under <span class="word-self">repairspan>
- tamir edilmek, tamirde olmak
- beyond <span class="word-self">repairspan>
- tamir edilemeyecek şekilde
- bridge <span class="word-self">repairspan>
- köprü tamiri
- can you <span class="word-self">repairspan> the car
- arabayı tamir edebilir misiniz
- can you <span class="word-self">repairspan> these boots
- bu botları tamir edebilir misiniz
- can you <span class="word-self">repairspan> these shoes
- bu ayakkabıyı tamir edebilir misiniz
- can you <span class="word-self">repairspan> this camera
- bu fotoğraf makinesini tamir edebilir misiniz
- can you <span class="word-self">repairspan> this clock
- bu saati tamir edebilir misiniz
- can you <span class="word-self">repairspan> this watch
- bu kol saatini tamir edebilir misiniz
- can you <span class="word-self">repairspan> this while i wait
- ben beklerken tamir edebilir misiniz
- car <span class="word-self">repairspan> company
- (Askeri) VAGON TAMİR BÖLÜĞÜ: Demiryolu işletmesinde kullanılan bir onarım birliği
- combat essential <span class="word-self">repairspan> part
- (Askeri) MUHAREBE İÇİN GEREKLİ ONARIM PARÇASI: Muharebe için gerekli bir nihai maddenin veya muharebe hazırlığı halindeki bir silah sisteminin bakımı için zaruri bir işletme onarım parçası. Bu özellikteki maddelerin, ilgili taktik talimname "Onarım Parçaları ve Özel Alet Listeleri" nde gösterilen kalemlerinden olmaları gerekir
- concurrent <span class="word-self">repairspan> parts
- (Askeri) MALZEME YEDEĞİ ONARIM PARÇALARI: Kara Ordusu ikmal sistemine yeni giren nihai maddelerle birlikte tedarik olunan parçaları. Bunların temininden maksat birlikler nihai maddenin ilk teslim tarihi ile, ikmal kayıtlarının normal bütünleme usulleriyle müteakip tedarike imkan verecek şekilde kurulabildiği tarih arasındaki devrede, ilk dağıtım ve bakım için gerekli cins ve miktarda onarım parçasını temin etmiş olmaktır
- connector <span class="word-self">repairspan>
- (Otomotiv) konektör tamiri
- cosmetic <span class="word-self">repairspan>
- yüzeysel onarım
- cryptographic <span class="word-self">repairspan> facility
- (Askeri) KRİPTO TAMİR TESİSLERİ
- depot <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) beşinci kademe onarımı
- depot <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) DEPO ONARIMI, BEŞİNCİ KADEME ONARIMI: Normal olarak, bir menzil sahası veya yurtiçi bölgesi tesisinde, beşinci kademe onarımlarını yapmak üzere özel surette yetiştirilmiş ve teçhiz edilmiş personel tarafından yapılan onarım çalışmaları
- emergency <span class="word-self">repairspan> disk
- Acil Kurtarma Diski
- fender <span class="word-self">repairspan> part
- çamurluk onarım parçası
- fifth echelon <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) beşinci kademe onarımı
- fifth echelon <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) BEŞİNCİ KADEME ONARIMI: Beşinci kademe bakımında yapılan onarım. Bak. "repair"
- free <span class="word-self">repairspan>
- (Avrupa Birliği) ücretsiz onarım
- gas mask <span class="word-self">repairspan> kit
- (Askeri) MASKE TAMİR KUTUSU: Gaz maskesinin başlıklarında ve hortum kısmında geçici tamir yapmak için kullanılan ve içinde lastik yapıştırıcı madde ve şeritler bulunan, ufak tüp şeklinde kutu
- gas mask <span class="word-self">repairspan> tool set
- (Askeri) MASKE TAMİR TAKIMI: Maskeler üzerinde yetki verilen tamirleri yapmak için kullanılan aletler (yedek parçalar hariç)
- general <span class="word-self">repairspan>
- normal revizyon
- hair <span class="word-self">repairspan>
- saç bakımı
- how long will it take to <span class="word-self">repairspan>
- tamir etmeniz ne kadar sürer
- how long will it take to <span class="word-self">repairspan> the car
- arabayı tamir etmeniz ne kadar sürer
- in bad/ill <span class="word-self">repairspan>
- kötü durumda
- in good <span class="word-self">repairspan>
- iyi durumda
- in want of <span class="word-self">repairspan>
- tamire muhtaç
- it will take us a day to <span class="word-self">repairspan> it
- bunu tamir etmek bir gün sürer
- keep in good <span class="word-self">repairspan>
- düzenli bakımını yapmak
- keep in <span class="word-self">repairspan>
- düzenli bakımını yapmak
- leakage <span class="word-self">repairspan>
- sızıntı onarımı
- maintenance and <span class="word-self">repairspan> branch
- (Askeri) BAKIM VE ONARIM KOLU: Bir mevki, ordugah ve garnizondaki levazım, fenni ve sıhhi tesisler kısmının bir kolu. Bu teşkilat; binaların, diğer inşaat, fenni ve sıhhi tesisler ile bunlar dahilindeki eşyanın bakım ve onarımını yapar
- major <span class="word-self">repairspan>
- büyük tamir
- major <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) BÜYÜK ONARIM: Yenileştirmeyi, birçok parçaların değiştirilmesini veya özel aletler kullanılmasını gerektiren onarım işleri
- major <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) büyük tamirat
- mean time to <span class="word-self">repairspan>/restore
- (Bilgisayar) ortalama onarım süresi
- minor <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) KÜÇÜK ONARIM: Genel olarak, büyük sökme işleri yapılmadan, malzemenin kısa zamanda tekrar çalışır duruma gelmesine imkan veren, bir iki alet kullanmak suretiyle ve pek az malzeme ile hiç malzemeye lüzum kalmadan yapılabilen ve genellikle, malzemenin, onarım için geri kademelere gönderilmesini gerektirmeyen onarım işleri
- minor <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) küçük onarım
- minor <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) küçük tamirat
- motor <span class="word-self">repairspan> park
- (Askeri) MOTORLU ARAÇ ONARIM PARKI: Bir harekat alanında motorlu araçların onarıldıkları park
- nail <span class="word-self">repairspan>
- tırnak onarma
- organizational <span class="word-self">repairspan> parts
- (Askeri) BİRLİK ÜZERİNDEKİ ONARIM PARÇALARI: Bir birliğe, kendisinin kullanması için verilmiş parçalar
- railway <span class="word-self">repairspan> shop
- cer atelyesi
- railway <span class="word-self">repairspan> shop depot
- (Askeri) DEMİRYOLU ONARIM DEPOSU: ABD Kara Kuvvetlerinin malı olan veya bu komutanlığın kontrolu altında bulundurulan demiryolu malzemesinin depo bakımını yapan tesis
- railway <span class="word-self">repairspan> shop depot
- (Askeri) demir yolu onarım deposu
- <span class="word-self">repairspan>
- (Tıp) Tamir (etme)
- <span class="word-self">repairspan>
- {i} tamir, onarma
- <span class="word-self">repairspan>
- (Tekstil) rapor
- <span class="word-self">repairspan>
- (Tıp) İyileştirme, şia verme
- <span class="word-self">repairspan>
- repairmantamirci
- <span class="word-self">repairspan>
- tam
Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?
- Can you repair these shoes?
Saatimi tamir ettirdim.
- I had my watch repaired.
- <span class="word-self">repairspan>
- (Nükleer Bilimler) tamirat/onarım
- <span class="word-self">repairspan>
- {f} onar
Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
- My house needs major repairs.
Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu.
- After his knee repair, he could walk without pain.
- <span class="word-self">repairspan>
- in good repair iyi hal
- <span class="word-self">repairspan>
- repair shop tamirci dükkânı
- <span class="word-self">repairspan>
- (Askeri) ONARMAK, TAMİR ETMEK: Belirli bir kusuru veya hizmete elverişsizlik durumunu gidermek suretiyle bir maddeyi hizmete elverişli duruma getirmek. Ayrıca bakınız: "overhaul", "rebuild"
- <span class="word-self">repairspan> and maintenance corps
- (Askeri) Tamir ve bakım birlikleri
- <span class="word-self">repairspan> automaticaly
- Otomatik Onarım
- <span class="word-self">repairspan> charges
- (Avrupa Birliği) (Annex III) onarım masrafları, tamir giderleri
- <span class="word-self">repairspan> charges
- (Avrupa Birliği) onarım masrafları
- <span class="word-self">repairspan> cycle
- (Askeri) TAMİR SAYKILI: Tamir edilebilir bir maddenin sökülmesi veya yerine bir yenisinin takılmasından, çalışabilir halde yeniden yerine takılması veya stoğa alınmasına kadar zamanda geçirdiği aşamalar
- <span class="word-self">repairspan> cycle aircraft
- (Askeri) ONARIM DÖNEMİ UÇAKLARI: Depo bakımında bulunan veya bakım bekleyen, depo bakımına giden ve gelmekte olan transit durumdakiler de dahil olmak üzere faal envanterdeki uçaklar
- <span class="word-self">repairspan> instructions
- onarım talimatı
- <span class="word-self">repairspan> kit
- (Askeri) TAMİR TAKIMI: Bir tali komple parçanın yenileştirilmesi için, genellikle, tek stok numarası altında birlikte dağıtılan parçalar grubunu ifade eden terim
- <span class="word-self">repairspan> on the job site
- (Askeri) GÖREV YERİNDE ONARIM
- <span class="word-self">repairspan> part
- (Askeri) YEDEK PARÇA, TAMİR PARÇASI: Bir nihai madde, tali komple parça veya aksamın bakım veya onarımında, bir yere takılacak gerekli herhangi bir parça, tali komple parça veya aksam
- <span class="word-self">repairspan> pending
- (Bilgisayar) onarım beklemede
- <span class="word-self">repairspan> service
- (Avrupa Birliği) onarım hizmeti
- <span class="word-self">repairspan> ship
- tamir gemisi
- <span class="word-self">repairspan> shop
- tamirhane
Bunu tamirhaneye götür.
- Take it to the repair shop.
Tom kontrol ettirmek için arabasını tamirhaneye getirdi.
- Tom brought his car to the repair shop to have it checked.
- special <span class="word-self">repairspan>
- özel onarım
- structural <span class="word-self">repairspan>
- bünyesel onarım
- substantial <span class="word-self">repairspan>
- (Kanun) esaslı tamir
- temporary <span class="word-self">repairspan>
- geçici tamirat
- undergo <span class="word-self">repairspan>(s)
- tamirat görmek
- undergo <span class="word-self">repairspan>(s)
- onarımdan geçmek
- undergo <span class="word-self">repairspan>(s)
- tamir görmek
- windscreen <span class="word-self">repairspan> kit
- (Otomotiv) ön cam tamir kiti