Sorry to have disturbed you.
- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
The noise disturbed my sleep.
- Gürültü, benim uykumu rahatsız etti.
Don't bother me with such trifles.
- Ufak tefek şeylerle beni rahatsız etmeyin.
Tom won't bother you anymore.
- Tom artık seni rahatsız etmeyecektir.
I'm sorry to have bothered you.
- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm sorry that I bothered you.
- Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I didn't call on you for fear of disturbing you.
- Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.
They are talking loudly when they know they are disturbing others.
- Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
They are talking loudly when they know they are disturbing others.
- Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
I'm sorry for disturbing you.
- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Stop pestering me, I'm busy.
- Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.
He pestered her with questions.
- O sorularla onu rahatsız etti.