That's a huge relief.
- Bu büyük bir rahatlama.
That would be a relief.
- Bu bir rahatlama olur.
I just want a little more relaxation.
- Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.
Sami showed Layla some relaxation exercises.
- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
Before going home, I have a few drinks to relax.
- Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.