I hope Tom's not too mad at me.
- Tom'un bana çok kızgın olmadığını umuyorum.
Why are you mad at me?
- Niçin bana kızgınsın?
Tom is likely to be hot.
- Tom muhtemelen kızgın olacak.
The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
- Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
I'm never angry without reason.
- Sebep olmadan asla kızgın olmam.
The governor of Texas was furious.
- Teksas valisi kızgındı.
Tom must be furious with Mary.
- Tom Mary'ye kızgın olmalı.
His tone was very annoyed.
- Onun tonu çok kızgındı.
Tom looked a little annoyed.
- Tom biraz kızgın görünüyordu.
Tom looked indignant.
- Tom kızgın görünüyordu.
When my wife crosses her arms and taps her foot I know she's angry.
- Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.
Why does he look black?
- O niçin kızgın görünüyor?
Tom gave me a fierce look.
- Tom bana kızgın bir görüntü verdi.
Savages fear the appearance of a fierce wild beast.
- Barbarlar kızgın vahşi bir hayvanın görünüşünden korkuyorlar.
I'm never angry without reason.
- Sebep olmadan asla kızgın olmam.
My mother told me why my father was so angry with me.
- Annem, babamın bana neden çok kızgın olduğunu bana anlattı.
Sami angrily denied he was in Layla's apartment that night.
- Sami o gece Leyla'nın dairesinde olduğunu kızgın bir şekilde yalanladı.
Mary stomped her foot angrily.
- Mary kızgın bir şekilde ayağını yere vurdu.
He reacted furiously.
- O, kızgın bir şekilde tepki verdi.