Never take a blind man's arm. Let him take yours.
- Asla kör bir adamın kolunu tutmayınız. O sizinkini tutsun.
Even a blind squirrel finds an acorn sometimes.
- Kör bir sincap bile bazen bir meşe palamudu bulur.
I can't write with this dull pencil.
- Bu kör kalemle yazamıyorum.
Television can dull our creative power.
- Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.
Tom is as blind as a bat.
- Tom bir yarasa kadar kör.
Without his glasses, he is as blind as a bat.
- O, gözlükleri olmadan bir yarasa kadar kördür.
The knife was so blunt that I could not cut the meat with it and I resorted to my pocket knife.
- Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve çakıma başvurdum.
The pencil is blunt. It needs sharpening.
- Kalem körelmiş. Keskinleştirmeye ihtiyacı var.
When driving a car, you must pay attention to the blind spot.
- Araba kullanırken, kör noktaya dikkat etmeniz gerekir.
In the land of the blind, the one-eyed man is king.
- Körler diyarında, tek gözlü adam kraldır.
They built an asylum for the blind.
- Onlar körler için barınak inşa ettiler.