Definition von joking- im Englisch Türkisch wörterbuch
- joke
- şaka
Bu şakadan başka bir şey değildi.
- It was nothing but a joke.
Şaka ile öyle söyledim.
- I said so by way of a joke.
- joke
- {i} komiklik
- joke
- espri yapmak
- joke
- {f} fıkra anlatmak
Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.
- Tom enjoys telling jokes.
Fıkra anlatmak hoşuma gidiyor.
- I like to tell jokes.
- <span class="word-self">jokingspan>
- {i} şaka yapma
Canım şaka yapmak istemiyor.
- I don't feel like joking.
Tom Mary'nin şaka yapmadığını fark etmeden önce güldü.
- Tom laughed before he realized Mary wasn't joking.
- <span class="word-self">jokingspan> aside
- şaka bir yana
- joke
- mizah
- joke
- eğlenmek
- joke
- şaka etmek
- joke
- nükte
- joke
- saka yapmak
- joke
- latife etmek
- joke
- fıkra
Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı.
- Tom has told me that same joke more than ten times.
Amcam bana masalı bir fıkra gibi anlattı.
- My uncle told me the story by way of a joke.
- joke
- şaka söylemek
- <span class="word-self">jokingspan>
- şaka yaparak
- joke
- (with/about ile) şaka yapmak
- joke
- takılmak
- joke
- hezl
- joke
- {f} şaka yap
Tom Mary'ye bir ırkçı şaka yaptı.
- Tom told Mary a racist joke.
Tom para hakkında asla şaka yapmaz.
- Tom never jokes about money.
- <span class="word-self">jokingspan>
- {i} şakacı
- <span class="word-self">jokingspan>
- {f} şaka yap
Şaka yapıyor olmalısın.
- You have to be joking.
Şaka yapıyor olmalısın!
- You have got to be joking!
- <span class="word-self">jokingspan> apart
- şaka bir yana
- No way! You're <span class="word-self">jokingspan>!
- Yok artık!
- cheerfulness, <span class="word-self">jokingspan>, fun
- neşe, şaka, eğlenceli
- joke
- şakaydı
- joke
- esprisi
- joke
- espriye
- <span class="word-self">jokingspan>
- Şaka
Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.
- Don't take me seriously. I'm only joking.
Şaka yapıyor olmalısın.
- You have to be joking.
- <span class="word-self">jokingspan>, jesting, buffoonery
- şaka, komik, soytarılık
- <span class="word-self">jokingspan>..
- Şaka
- you're <span class="word-self">jokingspan>
- (deyim) Şaka yapıyosun! Hadi canım sende!
- you're <span class="word-self">jokingspan>
- şaka konum
- joke
- {f} şaka yapmak
Şaka yapmakta iyi değilim.
- I'm not good at making jokes.
- joke
- {i} muziplik
- joke
- {f} muziplik yapmak
- joke
- {i} şaka, latife, nükte
- joke
- {i} alay konusu
O tam bir alay konusu.
- She's a complete joke.
O, tam bir alay konusu.
- He's a complete joke.
- <span class="word-self">jokingspan>
- {i} şakacıktan söyleme
- <span class="word-self">jokingspan> apart
- sahiden
- <span class="word-self">jokingspan> apart
- şaka bir tarafa