Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
- Those young men are independent of their parents.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
O, akıllı ve özgür bir kız.
- She's a smart and independent girl.
Ben daha özgür olmak istiyorum.
- I want to be more independent.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.
Tom çok başına buyruktu.
- Tom was very independent.
Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.
- Teenagers want to be independent of their parents.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
- John wanted to be completely independent of his family.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
- Tom and Bill arrived at the conclusion independently of each other.
O bağımsız olarak zengin.
- He's independently wealthy.
O günlerde, Amerika Birleşik Krallık'tan bağımsız değildi.
- In those days, America was not independent of the United Kingdom.
Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.
- The treaty made Texas independent.
... I'm planning on doing, which is getting us energy independent, North America energy ...
... My plan has five basic parts. One, get us energy independent, North American energy ...