in a slight manner

listen to the pronunciation of in a slight manner
Englisch - Türkisch

Definition von in a slight manner im Englisch Türkisch wörterbuch

slightly
çok az

Tom çok az kıskanç görünüyordu. - Tom sounded slightly jealous.

Tom hakkında çok az endişeliyim. - I'm slightly worried about Tom.

slightly
azıcık
in a manner
sanki
slightly
bir dereceye kadar
slightly
bir parça
slightly
az oranda
slightly
hafiften

Tom hafiften deli gibi görünüyordu. - Tom seems slightly distracted.

slightly
yavaşça

Hasta, dudaklarını yavaşça kımıldattı. - The patient moved his lips slightly.

slightly
biraz

Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük. - My wife's hands are slightly smaller than the shop assistant's.

Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır. - My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.

slightly
hafifçe

Kule sola doğru hafifçe eğildi. - The tower leaned slightly to the left.

Şartlar hafifçe farklı olmasına rağmen, bizim deneyin sonucu Robinson'unki ile aynı. - Although the conditions are slightly different, the result of our experiment was identical with Robinson's.

slightly
az
in a manner
bir şekilde
slightly
belli belirsiz
slightly
kuvvetsizce
Englisch - Englisch
slightly
in a manner
in a way, in a fashion
in a slight manner

    Silbentrennung

    in a slight man·ner

    Türkische aussprache

    în ı slayt mänır

    Aussprache

    /ən ə ˈslīt ˈmanər/ /ɪn ə ˈslaɪt ˈmænɜr/
Favoriten