ileri gitme

listen to the pronunciation of ileri gitme
Türkisch - Englisch
progression
advancing
exorbitance
proceeding
advance
exorbitant
ileri gitmek
{f} exaggerate
ileri gitmek
exceed
ileri gitmek
gain
ileri gitmek
make one's way
ileri gitmek
move
ileri gitmek
(deyim) gain ground
ileri gitmek
go fast

To go faster you'd better go alone, to go further you'd better go with someone. - Daha hızlı gitmek için yalnız gitsen iyi olur, daha ileri gitmek için biriyle gitsen iyi olur.

ileri gitmek
advance
ileri gitmek
walk on
ileri gitmek
pass
ileri gitmek
encroach
ileri gitmek
go on
ileri gitmek
(deyim) overshoot the mark
ileri git
{f} advancing
ileri git
{f} advanced
ileri git
move on
ileri gitmek
go forward
ileri gitmek
go ahead
ileri gitmek
go far
ileri gitmek
a) to go forward b) to go too far c) (saat) to gain, to go fast
ileri gitmek
progress

Progress is unavoidable. - İleri gitmek kaçınılmaz.

ileri gitmek
(saat) gain
ileri gitmek
go too far
ileri gitmek
1. to advance, progress. 2. to go too far, go beyond the bounds of what is considered acceptable. 3. (for a clock or watch) to gain time, be fast
ileri gitmek
extravagate
ileri gitmek
move on
ileri gitme
Favoriten