Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Senin düşüncenle onunki arasında bir farklılık var mı?
- Is there any difference between your idea and hers?
Bu düşünceler anayasada düzenlendi.
- These ideas are embodied in the constitution.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
- A good idea came across my mind.
Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
- Colorless green ideas sleep furiously.
Ne yapmaya niyet ettiğime dair bir fikri yok.
- She has no idea what I intend to do.
Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.
- I intend to hammer this idea into the student's heads.
Tom'un üniversiteye nereye gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrin yok, değil mi?
- You have no idea where Tom plans to go to college, do you?
Onun ne yapmayı planladığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea of what she intended to do.
Benim ideal kadınım, düzgün, akıllı ve çok dillidir.
- My ideal woman is shapely, intelligent and a polyglot.
Büyük akıllar fikirleri, ortalama akıllar olayları, küçük akıllar ise kişileri tartışır.
- Great minds discuss ideas, average minds discuss events, small minds discuss people.
Onun fikri hakkında ne düşünüyorsunuz?
- What do you think of his idea?
Ben iki haftadır yeni projemiz hakkında düşünüyorum. Fakat iyi bir fikir sunamadım.
- I had been thinking about our new project for two weeks, but I couldn't come up with a good idea.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
- A warm, sunny day is ideal for a picnic.
Yürümek için ideal bir gündü.
- It was an ideal day for walking.
Senin görüşün, iyi bir düşünce gibi geliyor.
- Your opinion sounds like a good idea.
Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.
- Our opinion is an idea which we have; our conviction an idea which has us.
Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
- Using muddy colors for this design is not a good idea.
Tom'un önerimden hoşlanmayacağına dair oldukça iyi bir fikrim vardı.
- I had a pretty good idea Tom wouldn't like my suggestion.
Tom'un karısının kim olduğu hakkında hiç bir fikrim yok.
- I have no idea who Tom's wife is.
Tom'u sevmediğine dair hiç bir fikrim yoktu.
- I had no idea you didn't like Tom.
Rönesans ile skolastik düşünce yerini pozitif düşünceye bırakmıştır.
- With Renaissance, scholastic ideas gave place to positive ideas.
Tom bir doktor görmenin iyi bir fikir olacağını düşündü.
- Tom thought it would be a good idea to see a doctor.
Let's bounce some ideas off the boss and see what he thinks about them.
... completely bad ideas like let's make every page that's ...
... The amount of ideas, the amount of cargo that passes through a region, ...