Take whichever you like.
- Hoşlandığın herhangi birini al.
You may choose whichever you like.
- Hoşlandığın herhangi birini seçebilirsin.
You have nothing whatever to feel guilty about.
- Hakkında suçlu hissedeceğin herhangi bir şey yok.
I've kept a blog before. I didn't really have a set theme; I just blogged about whatever happened that day.
- Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım.
You are under no obligation whatsoever to share this information.
- Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
I have no interest whatsoever in eating English food.
- Herhangi bir İngiliz yemeğini yemeğe ilgim yok.
Can you see anything at all there?
- Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
Do you have any condoms?
- Herhangi bir prezervatifin var mı?
I'm pretty certain I haven't made any mistakes.
- Ben herhangi bir hata yapmadığımdan oldukça eminim.
Tom certainly works as hard as anyone else on his team.
- Tom kesinlikle takımındaki herhangi biri kadar çok çalışıyor.
Well, yes, but I don't want anyone to know.
- Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
- Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
Can you see anything at all there?
- Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
I am not frightened of anything.
- Herhangi bir şeyden korkmam.
I have Tom's address somewhere.
- Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.
Well, yes, but I don't want anyone to know.
- Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
Anyone can participate.
- Herhangi biri katılabilir.
Tom didn't shoot anybody.
- Tom herhangi birine ateş etmedi.
Tom asked if anybody knew anything about Mary.
- Tom herhangi birinin Mary hakkında bir şey bilip bilmediğini sordu.
You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.
- Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
It's not something anyone can do.
- Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.
You have nothing whatever to be embarrassed about.
- Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.
You may have whatever book you want to read.
- Okumak istediğin herhangi bir kitabı alabilirsin.
I have no interest whatsoever in eating English food.
- Herhangi bir İngiliz yemeğini yemeğe ilgim yok.
Sami had no education whatsoever.
- Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.
You may take either of the two books.
- İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
Take either of the apples.
- Elmaların herhangi birini al.
I didn't see either boy.
- Çocuklardan herhangi birini görmedim.
You may take either of the glasses.
- Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.
Any one of us could do it.
- Bizden herhangi biri onu yapabilirdi.
Any one of us could suffer from malnutrition without being aware of it!
- Herhangi birimiz bunun farkında olmadan yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!
Take whichever you like.
- Hoşlandığın herhangi birini al.
Eat whichever one you like.
- Hoşlandığın herhangi birini ye.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
Can you see anything at all there?
- Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
Is there a telephone anywhere?
- Herhangi bir yerde bir telefon var mı?
His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Choose any one from among these.
- Bunların arasından herhangi birini seç.
Eat whichever one you like.
- Hoşlandığın herhangi birini ye.