I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!
- Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma!
I feel admiration for his talent.
- Ben onun yeteneği için hayranlık hissediyorum.
Hero worship is a dangerous thing.
- Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey.
Anne has many admirers.
- Anne'in birçok hayranları var.
Tom didn't know that he had a secret admirer.
- Tom gizli bir hayranı olduğunu bilmiyordu.
The stadium was flooded with baseball fans.
- Stadyum beyzbol hayranlarının akınına uğradı.
I'm a big fan of Getter Jaani.
- Getter Jaani'nin büyük bir hayranıyım.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
Tom is a member of a motor enthusiasts' club.
- Tom motor hayranları kulübünün bir üyesidir.
Tom is a yoga enthusiast.
- Tom bir yoga hayranı.
I was admiring his new car.
- Ben onun yeni arabasına hayran oluyordum.
We cannot help admiring his talent.
- Bizim onun yeteneğine hayran olmamamız elimizde değil.
Tom is nuts about squirrels.
- Tom sincaplara hayran.