haki̇katen

listen to the pronunciation of haki̇katen
Türkisch - Englisch

Definition von haki̇katen im Türkisch Englisch wörterbuch

hakikaten
really

I often see people turning against each other all the time, and this really scares me. - İnsanların sıklıkla birbirlerine sırt çevirdiklerini görüyorum, ve bu beni hakikaten korkutuyor.

This cellphone is really expensive. - Bu cep telefonu hakikaten pahalı.

hakikaten
truly

I really, truly believe that. - Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum.

It's a truly difficult problem to resolve. - Bu çözmek için hakikaten zor bir problem.

hakikaten
actually
hakikaten
in point of fact
hakikaten
really, truly, actually, indeed
hakikaten
quite

That's not quite big enough. - Bu hakikaten yeterince büyük değil.

hakikaten
really, truly
hakikaten
in truth
hakikaten
forsooth
hakikaten
(deyim,Kanun) in fact
hakikaten
genuine
hakikaten
fact
hakikaten
in all honesty
hakikaten
sure enough
hakikaten
indeed
hakikaten
genuinely
hakikaten
as a matter of fact
hakikaten
true
hakikaten
truthful
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Doğrusu, gerçekten, hakikat olarak
hakikaten
Gerçekten, sahiden, doğrusu da budur ki
hakikaten
Gerçekten: "Bu oda hakikaten biraz süslüceydi."- Ö. Seyfettin