gipfel

listen to the pronunciation of gipfel
Deutsch - Türkisch
zirve
r. 'gipfıl zirve, doruk
- {'gipfıl} r zirve, doruk
zirvesinde
Englisch - Türkisch

Definition von gipfel im Englisch Türkisch wörterbuch

head
başlık

Tom genellikle sadece başlıkları okur. - Tom usually only reads the headlines.

Haber başlıklarını gördün mü? - Have you seen the headlines?

apogee
zirve
apogee
gücün/başarının zirvesi
apogee
en yüksek ya da en uzak çekit
apogee
(Askeri) YÖRÜNGE TEPE NOKTASI: Bir füze uçuş yolu veya uydunun yörüngesinde, kontrol eden cisim veya cisimlerin çekim sahası merkezinden en uzakta bulundukları nokta
apogee
en uzak/yüksek nokta
apogee
{i} doruk
apogee
bir gök cisminin yörüngesinin yeryüzünden en uzak noktası
apogee
{i} (Gökbilim) yeröte
apogee
{i} yeröte
apogee
{i} apoje
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in