Oh! Show it to me please.
- Ah! Onu bana göster lütfen.
I showed her my room.
- Ona kendi odamı gösterdim.
Will you show me the way to the bank?
- Bana bankaya giden yolu gösterir misiniz?
Will you show me on this map, please?
- Bana bu haritada gösterirmisiniz, lütfen?
Tom pointed out Mary's mistakes.
- Tom Mary'ye hatalarını gösterdi.
She pointed her finger at him accusingly.
- O, suçlarcasına parmağını ona gösterdi.
Everyone can feed the database to illustrate new vocabulary.
- Herkes yeni kelimeleri göstermek için veritabanını besleyebilir.
This chart illustrates the function of ozone layer.
- Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.
I want to show you a spectacular view.
- Sana muhteşem bir manzara göstermek istiyorum.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
A closed fist can indicate stress.
- Kapalı bir yumruk stres gösterebilir.
The sign indicates the way to go.
- Sinyal gidecek yolu gösterir.
The painting shows a young woman combing her hair before a mirror.
- Tablo, aynanın önünde saçlarını tarayan genç bir kadını gösteriyor.
This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.
- Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.
It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.
- Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
The attack was shown on video.
- Saldırı videoda gösterildi.
This is the route indicated in the map.
- Bu, haritada gösterilen yoldur.
The red flag indicated the presence of danger.
- Kırmızı bayrak tehlikenin varlığını gösterdi.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
She displayed her talents.
- O, yeteneklerini gösterdi.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
- Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakteri kullanarak gösterilir.
If you see the lion baring its teeth, don't think that the lion is smiling at you.
- Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma.
The teenager is showing off his new car.
- Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.
Thanks for showing me how to do that.
- Nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için teşekkürler.
Her health screening showed no negative results.
- Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.
There's a good movie screening today.
- Bugün iyi bir film gösterimi var.
He never made a display of his learning.
- O asla öğrendikleri ile ilgili bir gösteri yapmadı.
In the contest he fully displayed what ability he had.
- O, yarışmada hangi yeteneğe sahip olduğunu gösterdi.
There is no sign indicating that this is a meeting room.
- Bunun bir toplantı odası olduğunu gösteren hiçbir işaret yok.
Dan began displaying symptoms of Alzheimer's.
- Dan, Alzheimer belirtileri göstermeye başladı.
African Americans demonstrated for civil rights.
- Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.
The new medicine demonstrated an immediate effect.
- Yeni ilaç, etkisini hemen gösterdi.
Tom didn't clap after Mary's performance.
- Tom Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı.
There were no tickets available for Friday's performance.
- Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
These letters reveal her to be an honest lady.
- Bu mektuplar onun dürüst bir kadın olduğunu gösteriyor.