O meşhur bir sanatçıdır.
- He is a famous artist.
Zülfikar, dördüncü İslam halifesi olan Hazret-i Ali'nin meşhur kılıcıydı.
- Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
- His book is famous not only in England but also in Japan.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
Mary tanınmış bir pop yıldızıdır.
- Mary is a famous pop star.
Jim Carrey iyi ve çok tanınmış bir komedyendir.
- Jim Carrey is very famous and a good comedian.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.
Some people are only famous within their city.
... the politics of its amazing treasures including the famous cooling curve dot ...
... famous or whatever it is. ...