each particular taken singly; an item; a detail; an individual

listen to the pronunciation of each particular taken singly; an item; a detail; an individual
Englisch - Türkisch

Definition von each particular taken singly; an item; a detail; an individual im Englisch Türkisch wörterbuch

several
(İnşaat) birkaç

Onu yazmak birkaç saatimi aldı. - It took me several hours to write it.

Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar. - The value of the painting was estimated at several million dollars.

several
{s} birbirinden farklı
several
{s} değişik

Kelimenin değişik anlamları vardır. - The word has several meanings.

several
{s} farklı

Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler. - Our company supports several cultural events.

Tom farklı olasılıkları düşünüyor. - Tom is considering several possibilities.

several
sürüsüne bereket
several
(Kanun) bağımsız
several
bazısı
several
ayrı ayrı
several
kendi

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar. - Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.

Ben de aynı şeyi birkaç kez kendim yaptım. - I've also done the same thing several times myself.

several
çeşitli

Bando çeşitli marşlar çaldı. - The band played several marches.

Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım. - I've met him on several occasions.

several
bir kaçı
several
kimi
several
birtakım

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

several
severally birer birer
several
{s} bir takım

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu. - A combination of several mistakes led to the accident.

Son fırtınada bir takım evler hasar gördü. - Several houses were damaged in the last storm.

several
tek

Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim. - I repeated the word several times for her.

Tom yıllarca tek başına yaşadı. - Tom lived alone for several years.

several
{s} ayrı, tek
Englisch - Englisch
several
each particular taken singly; an item; a detail; an individual

    Silbentrennung

    each par·ti·cu·lar tak·en singly; an item; a detail; an in·di·vi·du·al

    Aussprache

Favoriten