Tom called the meeting to order.
 - Tom talimat vermek için toplantı düzenledi.
Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.
 - Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.
Click here to edit the sentence.
 - Cümleyi düzenlemek için buraya tıklayın.
What's your favorite image editing software?
 - En sevdiğiniz resim düzenleme yazılımı hangisi?
I am not going out because I have to tidy my room.
 - Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım.
Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.
 - Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.
The two stamp collectors arranged a trade.
 - İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
Traffic lights are used to regulate traffic.
 - Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.
The Angkar regulated every moment of our lives.
 - Yaşamımızın her anını düzenleyen Angkar'dı.
The President needs to sign a law regulating public spending.
 - Başkanın kamu harcamalarını düzenleyen bir yasayı imzalanması gerekiyor.
He organized a summer rock festival.
 - O, bir yaz rock festivali düzenledi.
The speaker organized his lecture notes.
 - Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
Tom asked Mary to help him organize the party.
 - Tom Mary'den ona partiyi düzenlemesi için yardım etmesini rica etti.
She tried to persuade him to organize a boycott.
 - O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
She spends more time organizing than I.
 - O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
I have to organize my schedule before the end of the month.
 - Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
Tom scheduled a last-minute meeting.
 - Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
They arranged a meeting.
 - Onlar bir toplantı düzenlediler.
She arranged the flowers beautifully.
 - Çiçekleri güzel düzenledi.