cold, frost; shiver, shudder

listen to the pronunciation of cold, frost; shiver, shudder
Englisch - Türkisch

Definition von cold, frost; shiver, shudder im Englisch Türkisch wörterbuch

chill
{i} üşüme
chill
{i} titreme

Titremelerden sonraki sıcaklık bizi mest etti. - The warmth after the chills intoxicated us.

chill
{i} ürperme
chill
soğutmak

Ben şarabı daha çok soğutmak istiyorum. - I want to chill the wine more.

chill
soğumak
chill
{f} üşümek, ürpermek; üşütmek
chill
{i} serinlik
chill
(fiil) üşümek, ürpermek, donmak, üşütmek, dondurmak, kaçırmak (neşesini), kırmak (ümidini)
chill
korkutmak
chill
sertleşmek
chill
soğutmak ümidini kırmak
chill
ürpertmek
chill
chillingly üşütücü bir şekilde
chill
(Tıp) Titreme, üşüme, ürperme, vücudunda soğukluk hissetme, titreme ve üşüme hissi ile belirgin geçici nöbet
chill
(isim) üşüme, titreme, ürperme, soğuk, serinlik, soğukalgınlığı, soğukluk, soğuk döküm kalıbı
chill
{f} kaçırmak (neşesini)
chill
chillriess soğuk
chill
ürperti

Tom sırtından aşağı inen bir ürperti hissetti. - Tom felt a chill go down his back.

Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti. - Tom felt a chill go up his spine.

chill
(sıfat) üşütücü, soğuk, buz gibi
Englisch - Englisch
{i} chill
cold, frost; shiver, shudder
Favoriten