bulutlu

listen to the pronunciation of bulutlu
Türkisch - Englisch
Cloudy

Tom hopes it won't be cloudy tomorrow. - Tom yarın bulutlu olmayacağını umuyor.

It'll be cloudy tomorrow. - Yarın hava bulutlu olacak.

(Askeri) greasy
(Askeri) nebula
hazy
cloud-capped
foggy
heavy
cloudyly
turbid, opaque
nebulous; skyless
murky
overcast

It's been overcast for the past few days. - Geçtiğimiz birkaç gün boyunca hava bulutluydu.

cloudy, overcast
cloudily
opaque
clouded
cloud covered
cloud capped
{s} obscure
skyless
{s} nebulous
Bulut
(isim) Cloud

The sky has gradually clouded over. - Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.

A cloud of hornets set at the children. - Bir eşekarısı bulutu çocuklara doğru yöneldi.

bulutlu olma
cloudiness
bulutlu hava
cloudy
bulutlu hava
cloudy sky
bulut
nebule
parçali bulutlu
scattered clouds
parçalı bulutlu
Partly cloudy
bulut
(tüy şeklinde) plume
bulut
slang dead drunk
bulut
white puffy collection of water in the sky
bulut
overcast

It's been overcast for the past few days. - Geçtiğimiz birkaç gün boyunca hava bulutluydu.

The sky became suddenly overcast with clouds. - Gökyüzü birden bulutlarla kaplandı.

hava bulutlu
It's cloudy
parçalı bulutlu gökyüzü
mackerel sky
yarın bulutlu bir gün olacak
It will be cloudy tomorrow
Türkisch - Türkisch
Bulutlarla kaplanmış, bulutlanmış. Üzerinde bulut varmış gibi bulanık görünen
Bulutlarla kaplanmış, bulutlanmış
Karışık, net olmayan (bellek)
Üzerinde bulut varmış gibi bulanık görünen
Karışık, net olmayan
Bulut
(Osmanlı Dönemi) TAHMİRE
Bulut
(Osmanlı Dönemi) TAHLEE
Bulut
(Osmanlı Dönemi) YA'BUB
Bulut
(Osmanlı Dönemi) TAHA
Bulut
(Osmanlı Dönemi) SEFİYY
Bulut
(Osmanlı Dönemi) GAYM
Bulut
(Osmanlı Dönemi) SÜDD
Bulut
(Osmanlı Dönemi) ACAC
Bulut
sehab
Bulut
ebr
bulut
Keder, endişe
bulut
Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın
bulut
Atmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığınlar: "Mavi maviydi gökyüzü / Bulutlar beyaz beyazdı / Boşluğu ve üzüntüsü / İçinde ne garip bir yazdı."- A. H. Tanpınar
bulut
Keder, endişe: "Gazinin şen çehresi üstünden ciddi bir düşüncenin bulutu geçer gibi oldu."- Y. K. Karaosmanoğlu
bulut
Herhangi bir şeyden oluşan yoğun yığın: "Zehirli bir çekirge bulutu gibi oraya üşüşen Avrupalılar..."- Ö. Seyfettin
bulut
Su buharlarının yoğunlaşmasıyla meydana gelen ve gökyüzünde mahiyetine göre farklı yükseklikte bulunan hava kütlesi
bulut
(Osmanlı Dönemi) sehâb
kafası bulutlu
Sarhoş
bulutlu
Favoriten