beside; alongside

listen to the pronunciation of beside; alongside
Englisch - Türkisch

Definition von beside; alongside im Englisch Türkisch wörterbuch

next to
komşu
next to
bitişik

Bir bebek dişine bitişik bir yetişkin dişi geldi. - An adult tooth came in right next to a baby tooth.

Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı. - Tom took a seat next to Mary on the bench.

next to
yakınındaki
next to
-e bitişik
next to
-e yakın
next to
bitişiğinde

Çelik binanın bitişiğinde papatyalar var. - There are daisies next to the steel building.

next to
yanında

Bay Johnson'ın evi evimin yanındadır. - Mr Johnson's house is next to my house.

Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum. - Next to him, I'm the fastest runner in our class.

next to
hemen hemen
next to
-in yanında, -e bitişik; -in yakınındaki
next to
neredeyse

Mutfakta neredeyse hiçbir şeyimiz yoktu. - We had next to nothing in the kitchen.

İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız. - The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other.

Englisch - Englisch
next to

Do you mind if I sit next to you?.

beside; alongside
Favoriten