Anne fil nehirde yavrusunu yıkadı.
- The mother elephant bathes her baby in the river.
Hiç yavru güvercin gördün mü?
- Have you ever seen a baby pigeon?
Tom öylesine kısa sürede bir çocuk bakıcısı bulamadı.
- Tom wasn't able to find a babysitter on such short notice.
Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.
- Tom wants Mary to babysit his children.
Mary'nin bebeği bir aydan daha küçük.
- Mary's baby is less than a month old.
Küçük bebek dün doğdu.
- The little baby was born yesterday.
Bebekler aç olduklarında ağlarlar.
- Babies cry when they are hungry.
Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.
- Japanese women carry their babies on their backs.
Bebek tüm gece ağladı.
- The baby cried all night.
Bebek uyuyor. Gürültü yapmayın.
- The baby is asleep. Don't make a noise.
Bir ergen bazen bir bebek gibi davranır.
- A teenager sometimes acts like a baby.
Tom bir bebek gibi ağladı.
- Tom cried like a baby.
a baby elephant.
baby clothes.
Stand up for yourself - don't be such a baby!.
Why didn't any of my babysitters ever look like you?
- How come none of my babysitters ever looked like you?
How come none of my babysitters ever looked like you?
- Why didn't any of my babysitters ever look like you?