to treat like a young child; to keep dependent; to humor; to fondle

listen to the pronunciation of to treat like a young child; to keep dependent; to humor; to fondle
Englisch - Türkisch

Definition von to treat like a young child; to keep dependent; to humor; to fondle im Englisch Türkisch wörterbuch

baby
bebek

Bebek tüm gece ağladı. - The baby cried all night.

Bebek ağlamayı kesti. - The baby stopped crying.

baby
yavru

Neden sık sık yavru güvercinler görmediğimizi hiç merak ettiniz mi? - Have you ever wondered why we don't often see baby pigeons?

Anne fil nehirde yavrusunu yıkadı. - The mother elephant bathes her baby in the river.

baby
her ihtiyacını karşılamak
baby
bala
baby
{i} piliç (kız)
baby
(fiil) şımartmak, bebek muamelesi yapmak
baby
{i} k.dili. sevgili
baby
(Tıp) Bebek, süt çocuğu
baby
{i} sorumluluk
baby
{s} bebeksi
baby
küçük çocu
baby
dili küçük nispeten küçük
baby
{f} şımartmak
baby
argo bir kimsenin ovunmesine sebep olan icat veya eser
baby
{s} küçük

Yaşlı bir adam, büyük oğlu, küçük kızı ve küçük bebeği ile eski kiliseye girdi. - An old man entered the old church with his elder son, his younger daughter and her little baby.

Bebeğin güzel küçük parmakları var. - The baby has pretty little fingers.

baby
bebeğe yakışan
baby
argo kız
baby
{f} (birine) aşırı bir özenle bakmak, her ihtiyacını karşılamak
Englisch - Englisch
baby
to treat like a young child; to keep dependent; to humor; to fondle
Favoriten