Englisch - Türkisch
Definition von attention; notice; observation; regard; often with give or take im Englisch Türkisch wörterbuch
- heed
- özen
- heed
- dikkat
Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
-Tom failed to heed warning signs.
Uyarıya dikkat etmediler.
-They gave no heed to the warning.
- heed
- önemsemek
- heed
- dinlemek
- heed
- kulak vermek
- heed
- {f} aldırmak
- heed
- {i} önemseme
Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.
-I realized that I had grown up when I started heeding my parents' advice.
- heed
- {f} dikkat etmek
- heed
- (isim) dikkat etme, önemseme, aldırma, kulak verme
- heed
- sakınmak
- heed
- {i} dikkat etme
Uyarıya dikkat etmediler.
-They gave no heed to the warning.
- heed
- ehemmiyet vermek
- heed
- bakmak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von attention; notice; observation; regard; often with give or take im Englisch Englisch wörterbuch
- heed
attention; notice; observation; regard; often with give or take
Silbentrennung
attention; notice; observation; regard; of·ten with give or takeAussprache
Resimler
Favoriten