Birçok kişi bugünlerde varlık açısından zengin ama zaman açısından fakir.
- Many people these days are asset-rich but time-poor.
Çalışanlarımız bizim en değerli varlıklarımızdır.
- Our employees are our most valuable assets.
Fadıl, Leyla'yı bir mal olarak gördü.
- Fadil saw Layla as an asset.
Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
- Tom put all of his assets in a blind trust.
Tom tüm mal varlığını bir kayyuma devretti.
- Tom put all of his assets in a blind trust.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
- He has over a million dollars in assets.
These shares are a valuable asset.
... will be in fact replaced, and the reason he set up the system he did in Massachusetts ...
... But maybe we should set aside a small part of the world. ...