Tom wants to forgive his father for abandoning him.
- Tom, onu terkettiği için babasını affetmek istiyor.
To understand all is to forgive all.
- Her şeyi anlamak her şeyi affetmektir.
You'll have to excuse me.
- Beni affetmek zorunda kalacaksın.
Why can't you ask her for forgiveness?
- Neden onun affetmesini istemiyorsun?
Dan begged Linda for forgiveness.
- Dan Linda'nın affetmesi için yalvardı.
I certainly don't condone that.
- Kesinlikle onu affetmem.
Forgive me Father for I have sinned.
- Günah işlediğim için beni affet Tanrım.
I lied. Please forgive.
- Yalan söyledim. Lütfen affet.
She forgave him for killing her father.
- O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.
Tom never forgave himself for hurting Mary the way he did.
- Tom yaptığı tarz Mary'yi incittiği için kendini asla affetmedi.
Excuse us for the inconvenience.
- Rahatsızlık için bizi affet.
You'll have to excuse me.
- Beni affetmek zorunda kalacaksın.
We have already forgiven you.
- Biz zaten sizi affettik.
You've never forgiven me, have you?
- Beni hiç affetmedin, değil mi?
Tom asked his girlfriend to pardon him for forgetting her birthday.
- Tom onun doğum gününü unuttuğu için onu affetmesini rica etti.