a sinking, fall, error, sin

listen to the pronunciation of a sinking, fall, error, sin
Englisch - Türkisch

Definition von a sinking, fall, error, sin im Englisch Türkisch wörterbuch

falling
(Dilbilim) alçalan
falling
düşme

Buz üzerinde düşmek incitir. - Falling on ice hurts.

Neyse ki bir dalı tuttum ve düşmekten kurtuldum. - Luckily, I got hold of a branch and was saved from falling.

falling
{f} düş

Neredeyse platformdan düşüyordu. - She came close to falling off the platform.

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı. - Falling interest rates have stimulated the automobile market.

falling
düşerek

Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı. - Tom broke his neck falling down a flight of stairs.

Ben düşerek bir kaburgamı kırdım. - I broke a rib falling.

falling
{s} düşük
falling
{s} düşen

Tom pencereden dışarı düşen kara baktı. - Tom looked out of the window at the snow falling.

Tom düşen kara baktı. - Tom looked at the snow falling.

falling
(isim) düşüş
falling
{i} düşüş

Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı. - The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Englisch - Englisch
{n} falling
a sinking, fall, error, sin
Favoriten