-yumruk

listen to the pronunciation of -yumruk
Türkisch - Türkisch

Definition von -yumruk im Türkisch Türkisch wörterbuch

Yumruk
tuşma
Yumruk
sumsuk
Yumruk
zımzık
demir yumruk
Güçlü kuvvetli kimse
yumruk
Parmakların kapanmasıyla elin aldığı biçim
yumruk
Elin bu biçimiyle yapılan vuruş, yumrukla vuruş, yumruk darbesi: "Bir karış mesafeden inecek yumrukla, bir metre mesafeden çakılacak yumruğun tesirleri arasında büyük fark vardır."- A.Gündüz
yumruk
Baskı
yumruk
Elin bu biçimiyle yapılan vuruş, yumrukla vuruş, yumruk darbesi
yumruk
Parmakların kapanmasıyla elin aldığı biçim: "Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı."- P. Safa
yumruk hakkı
Zorbalıkla elde edilen şey
yumruk oyuncusu
Boksör
yumruk oyunu
Boks
yumruk topu
Boksörlerin düzgün ve çabuk yumruk vurabilmeleri için çalıştıkları, uzunluğu boksörün boyuna göre ayarlanabilen, bir askıya asılı lastik top
Türkisch - Englisch
-fists
yumruk
fist

She attacked him with her fists. - O, yumruklarıyla ona saldırdı.

Tom's hands were tightly clenched into fists. - Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi.

yumruk
punch

You punch like a girl. - Bir kız gibi yumruk atıyorsun.

I was just wondering how it would feel to be punched in the stomach. - Ben sadece mideye yumruk atılmasının nasıl hissedileceğini merak ediyordum.

yumruk
{i} thump
yumruk atmak
punch

I want to punch you in your face. - Yüzüne yumruk atmak istiyorum.

One thing I don't ever want to do again is punch a time clock. - Tekrar asla yapmak istemediğim tek şey bir puantöre yumruk atmaktır.

geçirmek (yumruk)
reach
kuvvetli bir yumruk
smash
yumruk
duke
yumruk
clout
yumruk
dunt
yumruk
slug
yumruk
{i} buffet
yumruk atmak
smash
yumruk atmak
biff
yumruk darbesi
slug
yumruk indirmek
belt
yumruk indirmek
thump
yumruk patlatmak
slug 
yumruk patlatmak
thump
yumruk savurmak
take a swipe at
yumruk vurmak
box
yumruk
fists

Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists! - Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç!

Tom's hands were tightly clenched into fists. - Tom'un elleri sıkıca yumruk haline getirildi.

yumruk
hit

Sami hit Layla with both fists. - Sami iki yumrukla Layla'yı dövdü.

Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists! - Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç!

yumruk
blooper
yumruk
sock
yumruk
tit
indirmek (yumruk)
land
yumruk
fist-
ani yumruk
roundhouse
buruna atılan yumruk
smeller
devirici yumruk
purler
enseye yumruk
rabbit punch
kontra yumruk atmak
counter
müthiş yumruk
oner
nakavt eden yumruk
haymaker
okkalı yumruk
clip
sert bir yumruk savurmak
catch smb. a swinging blow
sert yumruk
slog
sert yumruk
slug
sert yumruk
roundhouse
sert yumruk
a solid blow
sert yumruk atmak
slug
sol yumruk
left-hander
sıkı yumruk
tightfist
yan yumruk
sidewinder
yumruk
iron hand, fist, harsh and rigorous control
yumruk
fist, buffet, punch, sock
yumruk
blow

He dealt me a blow in the face. - O yüzüme bir yumruk attı.

What made us come to blows? - Bizi yumruk yumruğa getiren neydi?

yumruk
box

Dan punched Matt with a boxing glove. - Dan boks eldiveni ile Matt'e yumruk attı.

yumruk
jab

Tyson followed up the jab with a left hook. - Tyson bir sol kroşe ile yumruk izledi.

yumruk
biff
yumruk
plug
yumruk
blow, sock, or punch delivered with the fist
yumruk
bash
yumruk atmak
dot smb. one
yumruk atmak
soak
yumruk atmak
deal smb. a blow
yumruk atmak
paste smb. one
yumruk atmak
hit out
yumruk atmak
hit
yumruk atmak
plug
yumruk atmak
fist
yumruk atmak
box
yumruk atmak
to punch, to sock
yumruk atmak
deal a blow at smb
yumruk atmak
to hit, sock, or punch (someone, something) with one's fist
yumruk atmak
thump
yumruk atmak
paste
yumruk atmak için gerilmek
haul off
yumruk göstermek
to threaten
yumruk hakkı
something gained by brute force
yumruk indirmek
to belt, to thump
yumruk kadar
1. small, pea-sized, pint-sized (when it should be large). 2. large, as big as a goose egg (when it should be small). 3. (child) who's no bigger than a minute
yumruk kavgası
fisticuffs

It ended with fisticuffs. - O yumruk kavgası ile sona erdi.

yumruk kavgası
fistfight

Tom got into a fistfight. - Tom bir yumruk kavgasına girdi.

yumruk manyağı etmek
(Argo) tan someone's hide
yumruk oturtmak
(deyim) get a blow in
yumruk oyunu
(Spor) boxing-match
yumruk savurmak
to swing at
yumruk savurmak
swing
yumruk sesi
thump
yumruk topu
punching ball
yumruk topu
punchball
yumruk vurmak
biff
yumruk yemek
receive a blow
yumruk yemiş
battered
yumruk yumruğa
hand to hand
yumruk yumruğa gelmek
to come to blows, get into a fist fight
yumruk yumruğa gelmek
come to handgrips
yumruk yumruğa gelmek
come to blows
çok güçlü bir yumruk
haymaker