She opened her purse and took out her chequebook.
- Cüzdanını açtı ve çek defterini çıkardı.
Tom wrote Mary's name as the cheque payee.
- Tom çek alacaklısı olarak Mary'nin adını yazdı.
He pulled his son by the ear.
- O, oğlunun kulağını çekti.
I need a tool for pulling weeds in my garden.
- Benim bahçemdeki yabani otları çekmek için bir alete ihtiyacım var.
Tom's new shirt shrunk when he washed it and now it doesn't fit.
- Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.
My jeans have shrunk.
- Kot pantolonum çekti.
He used to suffer from severe nasal congestion.
- O şiddetli burun tıkanıklığından dolayı acı çekti.
Some people in the world suffer from hunger.
- Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
Madonna's concert drew a large audience.
- Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.
The card you drew was a red, wasn't it?
- Çektiğin kart bir kırmızıydı, değil mi?
Roll up your right sleeve.
- Sağ elbise kolunu yukarı çek.
Jon is far more attractive than Tom.
- Jon, Tom'dan çok daha çekicidir.
His niece is attractive and mature for her age.
- Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
Tom yanked Mary's hair.
- Tom, Mary'nin saçını çekti.
Tom gave the rope a yank.
- Tom halata ani bir çekiş verdi.
In that language, adjectives and nouns are inflected for gender.
- O dilde, sıfatlar ve isimler cinsiyete göre çekilir.
The flag of the Czech Republic is almost the same as that of the Philippines.
- Çek Cumhuriyeti'nin bayrağı Filipinler'inkiyle neredeyse aynıdır.
Such languages as Russian, Polish, Czech and Bulgarian have common Slavic roots.
- Rusya, Polonya, Çek ve Bulgaristan'ın ortak Slav kökleri var.
The bank will cash your fifty dollar check.
- Banka 50 dolarlık çekini nakite çevirecek.
May I pay with a travelers' check?
- Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
Layla lured Sami to her house.
- Leyla, Sami'yi evine çekti.
Tom was lured into a trap.
- Tom bir tuzağa çekildi.