çıkışlı

listen to the pronunciation of çıkışlı
Türkisch - Englisch
graduate (of a school)
mains powered
çık
drop out of
çık
(Bilgisayar) break

He took a walk before breakfast. - O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.

What would you do if war were to break out? - Savaş çıksa ne yaparsın?

çık
(Bilgisayar) escape

They wanted to escape on vacation. - Tatile çıkmak istediler.

Tom pointed to the fire escape. - Tom yangın çıkışını işaret etti.

çık
{f} exit

Emergency exits must be kept free of blockages for public safety. - Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.

Where is the emergency exit? - Acil çıkış kapısı nerede?

çık
got out

Tom got out of the hospital. - Tom hastaneden çıktı.

When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet. - Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.

çık
{f} exited

Dan exited the train station at seven thirty. - Dan 7.30'da tren istasyonundan çıktı.

Tom exited the tunnel at 80 miles an hour. - Tom saatte 80 mil hızla tünelden çıktı.

çık
went forth
çık
go out

Daddy, may I go out and play? - Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?

I can't go out because I have a lot of homework. - Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.

çık
move up
çık
emerge

Emergency exits must be kept free of blockages for public safety. - Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.

It will be four years before the definite result of beef liberalization emerges. - Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.

çık
gone forth
çık
took off for
çık
go forth
çık
emanate
çık
take off for
çık
taken off for
çık
get out

By the time you get out of prison, she'll have been married. - Sen hapishaneden çıkıncaya kadar o evlenmiş olacak.

I couldn't get out of my garage because there was a car in the way. - Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

inişli çıkışlı
surging
inişli çıkışlı
rugged
inişli çıkışlı
uneven, rough, uphill and downhill
inişli çıkışlı
undulant
inişli çıkışlı
surgy
inişli çıkışlı
chequered
inişli çıkışlı
seesaw
inişli çıkışlı
remittent
inişli çıkışlı
with ups and downs
inişli çıkışlı
up and down
inişli çıkışlı
bumpy

The road was very bumpy. - Yol çok inişli çıkışlıydı.

inişli çıkışlı
uneven
inişli çıkışlı olmak
undulate
inişli çıkışlı/yokuşlu hilly
(road)
izmir çıkışlı
(Kanun) ex-izmir
çık
quit

Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout. - Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.

She advised him to take a long holiday, so he immediately quit work and took a trip around the world. - O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.

çık
exeunt
Türkisch - Türkisch
Belli bir okulu veya öğrenim kademesini bitirmiş olan, mezun
inişli çıkışlı
Hem inişi hem çıkışı olan (yol)