Onu şaşırtmak istemedim.
 - I didn't mean to confuse him.
İnsanların kafalarını karıştırmak istemedim.
 - I didn't want to confuse people.
Kafası karışmak kolaydır.
 - It's easy to get confused.
Beni şaşırtmaya uğraşıyorsun.
 - You're trying to confuse me.
Onun sözleri beni şaşırttı.
 - His words confused me.